Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2015/4214 E. 2017/5029 K. 03.07.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4214
KARAR NO : 2017/5029
KARAR TARİHİ : 03.07.2017

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-Sanığın, müşteki …’a ait çalıntı boş çek yaprağını sahte olarak düzenleyerek, aralarındaki ticari ilişkiye istinaden katılan …’e verdiği iddiasıyla resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; suça konu çekin iğfal kabiliyeti yönünden mahkemece incelenmediği, sanığın savunmasında suça konu çeki çocukluk arkadaşı olan … … isimli şahıstan Bornova ilçe merkezinde bulunan … … isimli işyerinde hatır çeki olarak aldığını savunmasına karşın, mahkemece bu şahsın farklı bir yer olan … Çarşısı isimli yerde bulunup bulunmadığının kolluk marifetiyle araştırıldığı bu nedenle açık kimlik-adres bilgilerine ulaşılamadığının belirtildiği, sanıkla tanığın adresleri karşılaştırıldığından bu kez sanık hakkında çıkartılan zorla getirme kararının infazı için yapılan araştırmalarda Bornova İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün 01.04.2013 tarihli müzekkere cevabında ise … Çarşı isimli işyerinin … … ait olduğunun sanığın bu işyerinde çalışmadığının belirtildiği, suça konu çek üzerinde yer alan yazı ve imzaların sanığa ait olup olmadığı yönünde de herhangi bir bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı anlaşılmakla, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespit edilmesi bakımından; belgelerde sahtecilik suçlarında aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayini hakime ait olup, suça konu çek aslı huzurda incelenmek suretiyle, özellikleri duruşma tutanağına yazılıp, Türk Ticaret Kanunu 692. maddesinde öngörülen zorunlu unsurları taşıyıp taşımadığı belirlenerek, gerekçede aldatıcılık niteliği ve zorunlu unsurları havi çek olup olmadığı hususları irdelenip, denetime olanak verecek şekilde suça konu çek aslının dosya içerisinde bulundurulması, … Çarşı isimli işyerinin sahibi olduğu tespit edilen … … isimli kişinin açık kimlik bilgilerinin belirlenmesi ile sanığın savunması doğrultusunda bahse konu çeki kendisinin sanığa verip vermediği hususlarında ayrıntılı olarak tanık sıfatıyla beyanının alınması, çekin ön yüzünde bulunan keşideci imzası ve yazıları ile birinci ve ikinci ciranta yazı ve imzalarının sanığa ait olup olmadığı hususlarında bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
2-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı ilamı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.