Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2015/4116 E. 2015/26722 K. 04.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4116
KARAR NO : 2015/26722
KARAR TARİHİ : 04.06.2015

Tebliğname No : KYB – 2015/129750

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 08.04.2015 gün ve 2015-7774/24898 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 20.04.2015 gün ve KYB. 2015/129750 sayılı ihbarnamesi ile;
Resmi belgede sahtecilik suçundan sanık A.. A..’un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 204/2 ve 62. maddesi uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Bilecik Ağır Ceza Mahkemesinin 17/12/2010 tarihli ve 2009/75 esas, 2010/145 sayılı kararının Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 12/12/2013 tarihli ve 2013/2826 esas, 2013/18967 sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmesini müteakip, sanık müdafii tarafından yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin aynı Mahkemenin 16/10/2014 tarihli ve 2014/1203 değişik iş sayılı kararına yönelik itirazın keza reddine dair Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 03/12/2014 tarihli ve 2014/1463 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;
Sanık müdafiinin dosyaya sunduğu 29/09/2014 tarihli bilirkişi raporunda 26/07/2006 tarihli teklif mektubunda yer alan 8.500,00 sekizbinbeşyüz rakam ve yazılarının S.. K..’nun eli ürünü olduğunun belirtilmiş olması karşısında, S.. K..’nun 10/08/2006 tarihinde ihale konusu stad inşaatında öldüğü, eski tarihli teklif mektubu düzenleyemeyeceği, delillerin sanık lehine kabule değer olduğu gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 311. maddesinin 1. fıkrasının e bendinde “…yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnız başına veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne alındıklarında sanığın beraatini veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanması ile mahkûm edilmesini gerektirecek nitelikte…” olmasının, yargılamanın yenilenmesinin koşulu olduğu öngörülmüştür.
Yeni olaylar veya delillerin hükmün verildiği anda mahkemece bilinmemesi gerekir. Yargılama aşamasında bilinen olayları veya tanıkları “yeni kanıt veya yeni olaylar” türünden saymak olanaksızdır. Bu olgunun, davanın süjelerince ve yargılamayı yapan mahkemece bilinmemesi, tespit edilememesi zorunludur. “Yeni olaylar veya yeni kanıtlar” hiçbir aşamada söz konusu değil ise, hükümlü yararına yargılamanın yenilenmesi sebeplerinden bahsetmek yasa koyucunun amacına ve yasanın özüne uygun düşmeyecektir.
İncelenen dosya içeriğine göre;
Bilecik Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 11.03.2009 tarih, 2009/346 soruşturma, 2009/347 esas sayılı iddianamesinde, … Şehir Stadyumu’ndaki portatif tribünlerin kale arkasına taşınması işinin ihalesiz olarak …Ltd. Şti’ne verildiği, 10.08.2006 tarihinde tribünlerin vinç ile taşınması sırasında iki kişinin öldüğü, iki kişinin de yaralandığı iş kazasının meydana gelmesi üzerine, … Belediyesi yetkililerinin sorumluluktan kurtulmak amacıyla geçmişe yönelik sahte ihale evrakları düzenledikleri, bu kapsamda olmak üzere belediye peyzaj mimarı olan sanık A.. A..’un da sonradan düzenlenen ihale evraklarına imza koyduğu, teklif mektuplarını ihale dosyasında adı geçen müteaahitlerden almadığı halde almış gibi işlem yaptığı ve piyasa araştırma raporu düzenlediğinin iddia olunduğu, Bilecik Ağır Ceza Mahkemesi’nin 17.12.2010 tarih, 2009/75 esas, 2010/145 sayılı kararının gerekçesinde, sanıklar A.. B.., A.. İ.., R.. B.., S.. M.. ve A.. A..’un eylemlerinin, dosya kapsamındaki soruşturma raporu ve ekleri, tanık C.. G..’in beyanları, Bilecik Valiliği Gençlik Spor İl Müdürlüğü ile … Belediyesi arasındaki sözleşmede yer alan valilik oluru olmaksızın stadyumdaki değişikliklerin yapılamayacağına ilişkin şart ile ihale dosyasında yer alan belgelerin belediye fen işleri giden evrak kayıt defterine, eski tarihli kayıtlar daksillenerek geçmişe dönük olarak kaydedildikleri hususlarının birlikte değerlendirilmesi suretiyle sabit kabul edildiği, mahkemenin kurduğu bu mahkumiyet hükmünün ise, Dairemizin 12.12.2013 tarih, 2013/2826 esas, 2013/18967 sayılı ilamıyla onandığı anlaşılmıştır.
Hükümlü müdafiince, …Ltd. Şti’nin sahibi B.. K..’nun Cumhuriyet Savcılığı’nca alınan 30.05.2007 tarihli ifadesinde, teklif mektubunu kendisinin imzaladığını, ancak üzerindeki 8500,00- sekizbinbeşyüz yazı ve rakamlarını kazada vefat eden oğlu S.. K..’nun yazdığını beyan ettiği, diğer müteahhitlerin de tüm aşamalarda, tekliflerin kendileri tarafından üzerinde yazılı olan tarihte düzenlediklerini kabul ettikleri, bu ifadelerden yola çıkılarak düzenlettirilen uzman mütalaa raporunda, …Ltd. Şti tarafından verilen teklif mektubundaki yazı ve rakamların S.. K..’nun eli ürünü olduğunun tespit edildiği, buna göre, teklif mektubunun kazadan önce tanzim edilip imzalanmış olduğu, ihale evraklarının zamanında adı geçen müteahhitlerden alındığı, piyasa araştırma raporunun geçmişe yönelik düzenlenmediği ileri sürülerek, yargılamanın yenilenmesinin talep edildiği, dilekçe ekinde sunulan 29.09.2014 tarihli Uzman Teknik Mütalaa Ön Raporu’nda ise, …Ltd. Şti’nce düzenlenmiş teklif mektubu fotokopisi üzerindeki “8.500,00-sekizbinbeşyüz” yazı ve rakamlarının S.. K..’ya aidiyetinin tespit edildiği görülmüştür.
Dosya kapsamından, B.. K..’nun Cumhuriyet Savcılığı’nca alınan ifadesindeki, teklif mektubunun üzerindeki yazı ve rakamların vefat eden oğlu S.. K..’ya ait olduğu yönündeki beyanını 10.06.2009 tarihli celsede de tekrarladığı ve mahkemece bu beyana gerekçeli kararda da yer verildiği; teklif mektuplarındaki yazı ve imzaların R.. B.. ve R.. G..’e ait olduğu yönündeki iddianın tartışılması esnasında mahkemece, teklif mektuplarının asıllarının ele geçmemesi nedeniyle fotokopi belgeler üzerinden inceleme yapılmasının mümkün olmadığının açıkça kabul edildiği, Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre de, fotokopi belge üzerinden yapılan bilirkişi incelemesinin hükme esas alınamayacağı, kaldı ki, hükümlünün mahkumiyet gerekçesinin de yalnızca teklif mektuplarının 10.08.2006 günü düzenlenmiş olduğu kabulüne dayanmadığı, sunulan bilirkişi raporunun fotokopi üzerinden inceleme yapılması nedeniyle sıhhatinin kuşkulu bulunması bir yana, iddia konusu hususun yargılama aşamasında da ileri sürülmüş olduğu ve yeni delil olarak kabul edilemeyeceği cihetle; Bilecik Ağır Ceza Mahkemesi’nin 16.10.2014 tarih, 2014/1203 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair mercii Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 03.12.2014 tarih, 2014/1463 D. İş sayılı kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı görülmekle, kanun yararına bozma istemine istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden CMK.nun 309. maddesi uyarınca REDDİNE, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 04.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.