Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2015/4017 E. 2015/27250 K. 18.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4017
KARAR NO : 2015/27250
KARAR TARİHİ : 18.06.2015

Tebliğname No : 11 – 2014/16125
MAHKEMESİ : Bafra Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22/11/2013
NUMARASI : 2013/93 (E) ve 2013/218 (K)
SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği

I. Sanık T.. A.. hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
CMK’nun 217. maddesi uyarınca topladığı delilleri değerlendirerek yüklenen suçun sübut bulmadığına ilişkin mahkemenin takdirinde bir isabetsizlik görülmemiş, tebliğnamedeki bozma isteyen görüşe iştirak olunmamıştır.
Elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II. Sanıklar S.. Y.. ve B.. D.. hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık S.. Y.. ve müdafileri ile B.. D..’un temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
İnfaz Koruma Memuru olan Y.. K..’ın (U..), üzerinde unuttuğunu söylediği cep telefonu ile Bafra T Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nun içerisinde bulunan bloklara kadar girdiği, olayı farketmesi üzerine, orada bulunan infaz koruma memurları E.. D.., L.. D.., B.. K.., E.. Ç.. ve M.. K..’ın olayın aslına uygun olarak 29.03.2010 tarihli tutanak tuttukları, bu tutanağın H.. D.. tarafından, olay tarihinde birinci müdüre vekalet eden T.. A..’a verilmesine rağmen, Y.. K.. ve S.. Y..’ı korumak amacıyla gizlendiği, aynı olayla ilgili sanıklar B.. D.. ve S.. Y..’ın, Y.. K..’ın cep telefonunun sanki x-ray cihazına bırakılarak içeri girdiği esnada yakalanmış gibi tutanak tuttukları ve bu tutanağın soruşturmaya esas olmak üzere kullanıldığı ileri sürülmek suretiyle T.. A..’ın resmi belgeyi gizleme, B.. D.. ve S.. Y..’ın ise kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçunu işlediklerinin iddia olunduğu olayda, sanık S.. Y..’ın, tutulan diğer tutanaktan haberdar olmadığını, suça konu tutanağın B.. D.. tarafından hazırlanarak odasına getirildiğini ve olayın kısaca kendisine anlatıldığını; B.. D..’un, Yeter’in Birol ve Erkan isimli teknisyenlerle birlikte kuruma giriş yaptığını, montunu çıkarıp teknisyenlerin malzemelerinin olduğu sepetle beraber peş peşe x-ray cihazına bırakarak kuruma giriş yaptığını, kendi birimine geçtikten üç-beş dakika sonra kurum giriş kapısına gelerek üzerinde cep telefonu olduğunu unutarak montun cebinde telefonu kuruma soktuğunu söylediğini, tuttukları tutanağın sonradan ortaya çıkarılan tutanaktan farklı olmadığını, tutanağın eksik olduğundan bahsedilebilirse de bu durumun mesainin yoğunluğundan dolayı acele davranmalarından kaynaklandığını; ilk tutanağı gizlediği iddia edilen T.. A..’ın ise, bu tutanağın kendisine verilmediğini savunması; atılı suça konu tutanakta, ifade zafiyeti olmasına rağmen ilgilinin kuruma giriş yaptığının yazılı olması, nitekim olay üzerine, Bafra Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen 2010/1372 soruşturma sayılı dosyada alınan ifadelerinde, B.. D.. ve Y.. K..’ın, Yeter’in cep telefonu ile kurum içine kadar girdiğini ifade ettikleri, anılan soruşturma dosyası üzerine verilen 2010/1864 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda da olayın aslına uygun olarak değerlendirildiği, tanıklar E.. D.., L.. D.., B.. K.., E.. Ç.. ve M.. K.. tarafından tutulan tutanağın varlığı konusunda, tanık İ.. Ç.. ve B.. K..’ın ifadeleri karşısında tereddüt bulunmamakta ise de, tanık B.. K..’nın tutanağı cep telefonu ile birlikte idareye teslim ettikleri, L.. D..’in bildiği kadarıyla tutanağın E.. D.. tarafından idareye teslim edildiği, E.. Ç.. ile M.. K..’ın tutanağı E.. D..’ın, telefonu ise Y.. K..’ın dışarı çıkardığı, B.. K..’ın tutanağın akıbetini bilmediği, cep telefonunu Y.. K..’ın işlem yapılmak üzere ikinci müdür A.. S..’a götürmek üzere odadan ayrıldığı, E.. D..’ın tutanağı infaz koruma memuru H.. D..’a verdiği, H.. D..’ın ise, tutanağı T.. A..’a verdiği yönündeki beyanları karşısında, tutanağın Emine ve H.. D.. tarafından idareye teslim edildiğinin şüpheli bulunması bir yana, T.. A.. tarafından gizlendiği iddia edilen tutanağın üç yıla yakın bir süre sonra kurumdan işlem yapılmamış olarak çıkması ve muhakkik A.. Ş.. tarafından yapılan soruşturma esnasında E.. D.. tarafından sunulmuş olması, dosya içerisinde sunulan ve imzacıları tarafından inkar edilmeyen benzer şekilde işlem yapılmamış tutanakların bulunduğunun anlaşılmasına göre, Bafra Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen 2010/1372 soruşturma sayılı dosya üzerinden alınan ifadesinde olayı gördüğü şekliyle ve aslına uygun olarak anlatan ve tutulan diğer tutanaktan haberi olmayan B.. D..’un ve onun tarafından düzenlenen tutanağı imzalayan S.. Y..’ın sahtecilik kastıyla hareket etmediği, atılı tutanak içeriği ve sonrasında alınan ifadeler de nazara alındığında esasen tutanağın da gerçek duruma uygun olduğu gözetilmeden, sanıkların beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık S.. Y.. ile müdafiileri ve sanık B.. D..’un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca
BOZULMASINA, 18.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.