Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2015/3751 E. 2015/27810 K. 01.07.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3751
KARAR NO : 2015/27810
KARAR TARİHİ : 01.07.2015

Tebliğname No : 11 – 2014/53607
MAHKEMESİ : Manisa 2. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 25/12/2013
NUMARASI : 2013/265 (E) ve 2013/392 (K)
SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği

Asker sanık E.. A..’ın suç tarihinde icra edilmesi gereken önleyici kolluk hizmeti olan yol emniyet ve kolluk devriyesi hizmetini ifa etmediği halde hizmeti yerine getirmiş gibi önleyici kolluk devriye hizmet belgesini sahte olarak düzenlediği iddiasıyla açılan kamu
davasında; sanığın asker kişi olduğu, 353 sayılı Kanunun 9. maddesinde “Askeri mahkemeler kanunlarda aksi yazılı olmadıkça, asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler”, hükmü yer almakta olup “askeri suçun” uygulama ve öğretide “unsurları ve cezalarının tamamının Askeri Ceza Kanunu’nda yazılı olan, başka bir anlatımla anılan kanun dışında hiçbir ceza yasası ile cezalandırılmayan suçlar,unsurları kısmen Askeri Ceza Kanunu’nda kısmen de diğer ceza yasalarında gösterilen suçlarla Türk Ceza Kanunu’na atıf suretiyle askeri suç haline dönüştürülen suçlar” olmak üzere üç grupta toplandığı, sahtecilik suçunun askeri bir hizmet veya tevdi edilen askeri bir vazifeye ilişkin olması halinde özel kanun olan Askeri Ceza Kanununun 134. maddesi uyarınca uygulama yapılması gerektiği ancak sanığa yüklenen olayda sahte olarak düzenlenen önleyici kolluk devriye ile yol emniyet ve devriye kontrol hizmet kağıtlarının, askeri bir hizmete veya tevdi edilen askeri bir vazifeye ilişkin bulunmadığı, idari görev niteliği taşıdığı ve unsurları, 5237 sayılı Yasanın 204. maddesinde düzenlenmiş resmi belgede sahtecilik suçunun açıklanan nedenlerle askeri suç olmadığı ve askeri bir suçla da bağlantısının bulunmaması nedeniyle 353 sayılı Yasanın 12. maddesi hükmü uyarınca davanın adli yargı yerinde görülerek sonuca bağlanmasında bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak olunmamıştır.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ile müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 01.07.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.