Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2015/3729 E. 2015/26969 K. 11.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3729
KARAR NO : 2015/26969
KARAR TARİHİ : 11.06.2015

Tebliğname No : 11 – 2013/367848
MAHKEMESİ : Adıyaman 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 15/09/2011(Asıl karar), 28.10.2010 (Ek karar)
NUMARASI : 2010/300 (E) ve 2011/528 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, özel belgede sahtecilik

7201 sayılı Tebligat Kanununun 10. maddesi uyarınca “tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresine yapılır” hükmü ile 6099 sayılı Kanunla yapılan değişiklik sonucunda anılan maddeye eklenen “bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının
anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır” ek fıkra hükmüne aykırı olarak, yokluğunda verilen hükmün, sanığın sorgusunda beyan ettiği adresine çıkarılan tebligatın, tebligat memurunca önce adrese gidip keyfiyeti belirlemesi gerekirken doğrudan muhtara gidip adrese kayıtlı olmadığından bahisle 16.11.2011 tarihinde bila tebliğ iade edilmesi nedeniyle geçersiz olduğu, daha sonra yapılan tebliğlerin ise mernis adresine olup öncelikle sanığın bildirdiği adresine yapılması gerektiği gözetilmeden yapılması nedeniyle geçersiz olup öğrenme üzerine sanığın, hükmü yasal sürede temyiz ettiğinin kabulü ile temyizin yasal süre geçtikten sonra yapıldığından bahisle sanığın temyiz isteminin reddine ilişkin usulsüz olarak verilen 28.10.2013 tarihli ek karar kaldırılarak yapılan incelemede;
I- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükme ilişen temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Muhtarlıktan aldığı talep belgesi ile nüfus cüzdanı çıkartan sanığın cezasında 5237 sayılı TCK.nun 43. maddesi gereğince artırım yapılmaması isabetsizliği aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, hükmün açıklanmasının
geri bırakılmama nedenleri gösterilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştirilen husus dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
II- Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen hükme ilişen temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
Hüküm tarihlerinden sonra, 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma
bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki “Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz” ve 5. fıkrasındaki “gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgisi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz” hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.06.2015
gününde oybirliğiyle karar verildi.