Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2015/3410 E. 2015/26729 K. 04.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3410
KARAR NO : 2015/26729
KARAR TARİHİ : 04.06.2015

Tebliğname No : KYB – 2015/104983

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 18.03.2015 gün ve 2015-6226/19201 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 30.03.2015 gün ve KYB. 2015/104983 sayılı ihbarnamesi ile;
Sahtecilik suçundan şüpheliler İ.. Y.. ve kimliği meçhul şüpheli haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda Elmadağ Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 07/01/2014 tarihli ve 2013/855 soruşturma, 2014/35 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Ankara Batı 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/06/2014 tarihli ve 2014/2186 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise
anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında, somut olayda suçlamaya konu ada ve parsellerdeki imzaların kimler tarafından atıldığının araştırılarak gerektiğinde imza incelenmesi yaptırılması yine söz konusu belediyeye ruhsat başvuru dilekçelerinin kimler tarafından verildiğinin tespit edilerek beyanlarının alınması, toplanacak deliller ve yapılacak inceleme sonucuna göre şüphelinin hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerekirken, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; müşteki vekilinin şikayet dilekçesinde, müvekkili A.. T..’nin TMMOB Mimarlar Odası … Şubesi’nde kayıtlı mimar olduğunu, … Belediye Başkanlığı tarafından Mimarlar Odası … Şubesi’ne bildirilen, … İli … İlçesi … Belediyesi … ada … parsel, … ada … parsel sayılı taşınmazlarda yapılacak yapılara ilişkin projeleri çizmediği, bu taşınmazlara ilişkin herhangi bir ruhsat başvurusunda bulunmadığını, bu belgeler üzerindeki imzaların sahte olduğunu ileri sürmesi, anılan taşınmazların müteahhitleri M.. T.. ve S.. A..’nun projeyi … Yapı Denetim Ltd. Şti.’nin çizdiğini, kendilerinin yalnızca müteahhitliğe ilişkin belgelerini verdiklerini, yapı ruhsatlarında imzaları bulunan belediye fen işleri memurları ile taşınmaz sahiplerinin A.. T..’yi proje çizme ve yapı ruhsatı düzenleme aşamalarında görmediklerini beyan etmeleri, … Yapı Denetim Ltd. Şti,’nin yetkilisi şüpheli İ.. Y..’ın söz konusu projelerin çizimleri ve ruhsat alımlarının müşteki yanında çalışan E.. K.. tarafından yapıldığını, müştekinin ayrıca bu taşınmazlar için 25.09.2012 tarihli muvafakatname verdiğini savunması, 25.09.2012 tarihli Ankara 18. Noterliği tarafından düzenlendiği anlaşılan belgede, müştekinin anılan taşınmazlara ilişkin mimari proje müelliflik haklarını devretmeye muafakat ettiği V.. A..’ün, müşteki ile kendisini İ.. Y..’ın buluşturduğunu, söz konusu projelerin A.. T.. tarafından çizilip çizilmediğini, bu parsellere ilişkin olarak ruhsat başvurusunda bulunulup bulunulmadığını bilmediğini beyan etmesi, … Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün TMMOB Mimarlar Odası’na hitaben yazdığı 03.05.2013 tarihli yazı içeriğine göre, müştekinin başka bir ruhsat dosyasında attığı imzaların sahteliği iddia edilen imzalarla aynı olduğunun bildirilmiş olması, suça konu projeler üzerinde … Proje Mimarlık Mühendislik İnşaat Turizm Bilgisayar Ltd. Şti’nin antetinin bulunması karşısında, müşteki yanında çalıştığı iddia olunan E.. K.., … Proje Mimarlık Mühendislik İnşaat Turizm Bilgisayar Ltd. Şti yetkilileri ile anılan taşınmazlara ilişkin fiilen yapı ruhsatı başvurusunda bulunan kişilerin dinlenilerek, müştekinin gerek …, gerekse başka belediyelerdeki ihtilafsız ruhsat dosyaları getirtilerek, bu dosyalardaki imzalar da mukayeseye esas alınmak suretiyle suça konu belgeler üzerindeki imzaların aidiyeti konusunda bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra, sonucuna göre şüphelinin hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, 25.09.2012 tarihli muvafakatname içeriğine ve hakkında daha önce verilmiş hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına dayanılarak müştekinin idari soruşturmadan kurtulmak amacıyla işlenmediğini bildiği bir suçu yetkili makamlara işlenmiş gibi bildirmek suretiyle suç duyurusunda bulunduğundan bahisle, şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesinde isabet bulunmadığından, bu karara vaki itirazın kabulüne karar verilmesi yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarname içeriği yerinde görülmekle, Elmadağ Cumhuriyet Başsavcılığı’nca düzenlenen 07.01.2014 gün ve 2013/855 soruşturma, 2014/35 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Ankara Batı 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.06.2014 gün ve 2014/2186 değişik iş sayılı kararının CMK’nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde ikmaline, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 04.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.