Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2015/2899 E. 2017/2096 K. 22.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2899
KARAR NO : 2017/2096
KARAR TARİHİ : 22.03.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

1)Sanığın çalıştığı Yağmur iletişim isimli işyerinde katılanın kimlik bilgileri kullanılarak telefon abone sözleşmesi düzenlendiği iddiası ile açılan davada, aşamalardaki suçlamayı redde yönelik savunmalarına nazaran, sözleşmenin sanığın çalıştığı işyerince düzenlendiği, sözleşme ekinde bulunan nüfus cüzdanı fotokopisi üzerine yazılan adres yazısının sanık tarafından yazıldığını ikrarı ve elde edilecek menfaatin sanığa ait olacağı da dikkate alınarak, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde tespiti bakımından, suça konu abone hattı kullanıcısı araştırılarak, abone sözleşmesinin üzerindeki yazı ve imzanın kullanıcıya aidiyeti hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılıp toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde beraat hükmü kurulması, yasaya aykırı,
2) Eylemin sübutu halinde, hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki “Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz” ve 5. fıkrasındaki “Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz” hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.