Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2015/2328 E. 2017/6544 K. 11.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2328
KARAR NO : 2017/6544
KARAR TARİHİ : 11.10.2017

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, Nitelikli dolandırıcılık, Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma
HÜKÜM : 1.Sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan zamanaşımı nedeniyle düşme kararı
2.Sanık … hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurmak suçundan beraat kararı
3.Sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan beraat kararı

Sanık … müdafiinin 01.07.2014 tarihli temyiz süre tutum dilekçesi ile hükmü temyiz etmesine rağmen 07.07.2014 tarihli dilekçe ile sanık ve müdafiinin bu temyiz isteminden vazgeçtiklerini beyan etmeleri karşısında, katılan vekilinin temyizine hasren yapılan incelemede;
1-)Sanık …’nün suç işlemek amacıyla örgüt kurmak suçundan beraatine ilişkin hükme yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Ankara 7.Ağır Ceza Mahkemesinin 14.07.2008 tarih ve 2006/410 Esas, 2008/189 Karar sayılı ilamı ile sanık … hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan beraat kararı verildiği, bu hükmün katılan vekilince temyizi üzerine Dairemizin 2008/21144 Esas, 2010/24 Karar sayılı ilamı ile katılan vekilinin temyiz isteminin reddine karar verildiği ve bu hükmün kesinleştiği, kesinleşen bu suçla ilgili olarak mahkemece verilen beraat kararının hukuki değerden yoksun ve yok hükmünde bir karar olduğu anlaşılmakla, katılan vekilinin bu hükme yönelik temyiz isteminin REDDİNE,
2-)Sanık … hakkında dolandırıcılık suçundan zamanaşımı nedeniyle verilen düşme kararına yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen ‘dolandırıcılık’ suçunun yasada gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden kamu davasının vaki zamanaşımı nedeniyle düşürüldüğü, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
3-)Sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve …’ın resmi belgede sahtecilik suçundan beraatlerine ilişkin hükme yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen “kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nın 102/3 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak sanıklar hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nın 102/3, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 11.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.