Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2015/21 E. 2015/16141 K. 16.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/21
KARAR NO : 2015/16141
KARAR TARİHİ : 16.02.2015

Tebliğname No : 15 – 2014/413390
MAHKEMESİ :… Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 19/09/2014
NUMARASI : 2013/1215 (E) ve 2014/572 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

Sanığa yüklenen 765 sayılı TCK’nun 342/1. (5237 sayılı TCK’nun 204/1.) maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçuna bakma ve delilleri takdir görevinin davanın açıldığı tarih olan 21.11.2006 itibariyle Asliye Ceza Mahkemesine ait olduğu anlaşılmakla, tebliğnamedeki suç tarihi itibariyle davaya bakma görevinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğuna ilişkin bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
1- İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 21.11.2006 tarihli iddianamesinde suça konu çek altındaki imzanın müştekiye ait olmadığının karşılıksız çek keşide etmek suçundan şikayetçi adına açılan davalarda alınan bilirkişi raporlarıyla tespit edildiği belirtilerek, sanığın bu çeki sahteliğini bilerek cirolamak suretiyle kullandığı iddia olunmuş ise de; müştekinin karşılıksız çek keşide etmek suçundan yargılandığı… . Asliye Ceza Mahkemesi tarafından aldırılan bilirkişi raporunun konusunun eldeki davaya konu 15.03.2003 keşide tarihli 1.650,00 TL bedelli çek olmaması, keza dosya kapsamında bulunan davaya konu çekteki keşideci imzasının aidiyeti yönünden ise herhangi bir bilirkişi incelemesi yaptırılmaması ve çekin iğfal kabiliyetinin olup olmadığının da mahkemece değerlendirilmemesi karşısında; öncelikle belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu belge aslının duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatıcı nitelikte olup olmadığının kararda tartışılması ve denetime imkan verecek şekilde dosya içine konulması, iğfal kabiliyetinin bulunduğunun anlaşılması halinde çekin ön yüzünde bulunan keşideci imzasının katılan İ.. K.. eli mahsulü olup olmadığının tespiti yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2- Kabule göre de;
Suç tarihi itibariyle engel teşkil eden sabıka kaydı da bulunmayan sanık hakkında, CMK’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmemesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 16.02.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.