Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2015/1251 E. 2015/30749 K. 11.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1251
KARAR NO : 2015/30749
KARAR TARİHİ : 11.11.2015

Tebliğname No : 11 – 2013/309387
MAHKEMESİ : Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 09/05/2013
NUMARASI : 2009/214 (E) ve 2013/206 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

İşbu dava dosyasının tefrik edildiği 2003/171 Esas sayılı dava dosyanın dayanağını oluşturan iddianameler ile bir kısmı yeminli mali müşavir olan sanıkların, aralarında bu dava dosyasının sanıkları olan A.. K.. (Balcı) ile N.. E..’ün de bulunduğu çeşitli şirketlerin ortağı/yetkilisi olan diğer sanıklarla iştirak iradesi ile hareket ederek adı geçen şirketler lehine “KDV İadesi Tasdik Raporları”nı hazırlayıp onaylatarak gerçekte ihracat yapılmadığı halde sahte belgelerle ihracat yapılmış gibi göstererek KDV iadesi aldıklarının iddia olunması karşısında; yeminli mali müşavir olan sanıklara yüklenen eylemin 3658 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’nun 47. maddesi uyarınca “görevi sırasında ve görevi sebebiyle işlediği suçlardan dolayı devlet memuru gibi cezalandırılır” hükmü gözetildiğinde suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 339/1. maddesindeki suçu oluşturacağı, sanıklar A.. K.. (B.) ile N.. E..’ün eylemlerinin de bu suça iştirak kapsamında kalacağı, anılan suçun cezasının üst sınırına göre 765 sayılı TCK’nun 102/3 ve 104/2. maddelerinde öngörülen zamanaşımının hüküm tarihine kadar gerçekleşmediği gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmesi,
Yasaya aykırı olup katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen “memurun resmi belgede sahteciliği” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/3 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, en son suçun işlendiği iddia olunan 2000 yılı Şubat ayından temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmakla, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK’nun 322. maddesi uyarınca karar verilmesi mümkün bulunduğundan, sanıklar hakkındaki kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/3, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 11.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.