Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2014/9775 E. 2014/9016 K. 08.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/9775
KARAR NO : 2014/9016
KARAR TARİHİ : 08.05.2014

Tebliğname No : KYB – 2014/106626

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 12/03/2014 gün ve 2013/4931/17975 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 01/04/2014 gün ve KYB.2014/106626 sayılı ihbarnamesi ile;
Ödeme şartını ihlal suçundan sanık M.. Ç..’in, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair Milas İcra Ceza Mahkemesinin 05/12/2012 tarihli ve 2012/283-417 sayılı kararına yönelik itirazın reddine dair Milas 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/02/2013 tarihli ve 2013/44 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;
Milas 2. İcra Müdürlüğünün 2011/8 sayılı takip dosyasında 18/04/2012 tarihli haciz sırasında sanığın borçlu şirket adına ödeme taahhüdünde bulunmasına rağmen taahhüt tarihinde borçlu şirketi temsil yetkisinin bulunmadığının anlaşılması karşısında itirazın kabulü yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinin 17.09.2008 gün ve 988 sayısında yayınlanan 03.09.2008 tarihli karar ile sanığın üç yıl süreyle borçlu şirketin yetkili temsilcisi olarak seçildiği, 18.04.2012 günlü taahhütte üç yıllık süre dolmuş ise de, yenisi seçilmediği veya başkasına vekalet verilmediği sürece sanığın yetkisinin devam edeceği cihetle, taahhütte sanığın şirketin yetkili temsilcisi olduğunun kabulü gerekeceği, ancak, kanun yararına bozma isteminde taahhüdün geçersizliğinin ileri sürüldüğü, 12.10.2010 tarihinde, 4461333 no.lu çeke istinaden 65.000 Liranın ödenmesi için başlatılan takipte, 11.05.2011 tarihinde borçlunun hesabına aynı çeke ilişkin olarak 55.000 Liranın yatırılması karşısında, 18.04.2012 tarihli taahhütteki alacak miktarının doğru hesaplanmaması nedeniyle taahhüt hukuken geçersiz olduğundan, kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce bu sebeple yerinde görüldüğünden, Milas 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.02.2013 gün, 2013/44 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu konuda CMK’nun 309/4-d maddesi gereğince karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında hükmolunan tazyik hapsi cezasının çektirilmemesine, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.