YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/9447
KARAR NO : 2014/8438
KARAR TARİHİ : 30.04.2014
Tebliğname No : KYB – 2014/99038
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 04.03.2014 gün ve 2013/4311/16278 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 20.03.2014 gün ve KYB2014/99038 sayılı ihbarnamesi ile;
Resmi belgede sahtecilik suçundan şüpheli C.. K.. hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 11/03/2013 tarihli ve 2012/111595 soruşturma, 2012/17245 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yapılan itirazın süre yönünden reddine dair, Sincan 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/05/2013 tarihli ve 2013/1873 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde,
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 11/03/2013 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın, 22/03/2013 tarihinde müşteki vekili Avukat M..K.. Gündüz’e tebliğ edildiği, 15 günlük itiraz süresinin son günün resmi tatile rastlaması nedeniyle itiraz süresinin 08/04/2013 tarihi mesai bitimine kadar uzadığı cihetle 08/04/2013 havale tarihli dilekçe ile müşteki vekilince yapılan itirazın süresinde olduğu gözetilmeden, itirazın esastan incelenmesi yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:
7201 sayılı Tebligat Kanununun 11. maddesi uyarınca vekille takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması gerekmektedir.
5271 sayılı CMK’nun 173. maddesinin birinci fıkrası; “suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesine en yakın ağır ceza mahkemesine itiraz edebilir” biçiminde olup, suçtan zarar görene kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde itiraz hakkı tanınmıştır.
Aynı Yasanın “sürelerin hesaplanması” başlıklı 39. maddesi ise “(1) Gün ile belirlenen süreler, tebligatın yapıldığının ertesi günü işlemeye başlar. (2) Süre, hafta olarak belirlenmiş ise, tebligatın yapıldığı günün, son haftada isim itibarıyla karşılığı olan günün mesai saati bitiminde sona erer. (3) Süre, ay olarak belirlenmiş ise tebligatın yapıldığı günün, son ayda sayı itibarıyla karşılığı olan günün mesai saati bitiminde sona erer. Son bulduğu ayda sayı itibarıyla karşılığı olan gün yoksa; süre, ayın son günü mesai saati bitiminde sona erer. (4) Son gün bir tatile rastlarsa süre, tatilin ertesi günü biter” biçiminde düzenlenmiş olup, gün ile belirlenen sürelerin, tebliğin yapıldığı tarihin ertesi gününden itibaren işlemeye başlayacağı ve son günün resmi tatile isabet etmesi durumunda sürenin tatilin ertesi günü sona ereceği hüküm altına alınmıştır.
İncelenen dosya içeriğine göre; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 11.03.2013 günlü kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın 22.03.2013 tarihinde şikayetçi vekiline tebliğini müteakip, CMK’nın 173. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen 15 günlük yasal sürenin son gününün resmi tatile isabet etmesi nedeniyle aynı Yasanın 39. maddesi uyarınca sürenin, resmi tatilin ertesi günü olan 08.04.2013 tarihine kadar uzadığı ve şikayetçi vekilince verilen 08.04.2013 havale tarihli dilekçeyle süresinde itiraz edildiği bu nedenle itirazın esasının incelenmesi gerektiği dosyada mevcut PTT tebligat sorgulama formunda şikayetçiye 26.01.2013 tarihinde yapıldığı belirtilen tebligatın kanun yararına bozma konusunu oluşturan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/111595 soruşturma sayılı evrakına ilişkin olmayıp, 2012/67632 sayılı başka bir soruşturma evrakına ait olduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmakla kanun yararına atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde bulunduğundan, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 11.03.2013 gün ve 2012/111595 soruşturma, 2013/17245 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın süre yönünden reddine ilişkin mercii Sincan 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 29.05.2013 gün ve 2013/1873 değişik iş sayılı CMK’nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde takdir ve ifasına, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.