YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/8629
KARAR NO : 2014/10492
KARAR TARİHİ : 29.05.2014
Tebliğname No : 11 – 2014/60478
MAHKEMESİ : Söke 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 30/04/2012
NUMARASI : 2011/80 (E) ve 2012/250 (K)
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
Gerekçeli karar başlığındaki suç tarihlerinin, defter ve belge ibraz etmemek suçu yönünden 21.10.2010, sahte fatura kullanmak suçu yönünden de “2005” olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
I- A. Gıda Maddeleri San. ve Tic. Ltd. Şirketini temsile yetkili müdürleri olan sanıkların D. Meyve ve Sebze ve Orman Ürünleri Ltd. Şti. tarafından herhangi bir mal ve hizmet karşılığı olmaksızın sahte olarak düzenlenen faturaları 2005 takvim yılında KDV ziyaına sebebiyet verecek şekilde kayıtlarına intikal ettirerek “sahte fatura kullanmak” suçunu işlediklerinin iddia olunması, sanık O.. A..’nun, 2005 yılında diğer sanık Hüseyin ile arası açıldığı için Almanya’ya gittiğini, orada iken hisselerinin vekaletini Hüseyin’e gönderdiğini, Almanya’dan 2007 yılının sonunda geldiğini, faturalardan haberinin olmadığını, diğer sanık H.. A..’nun ise, şirkete ait hisselerini 2002 yılında diğer sanık O.. A..’na devrettiğini, faturalardan bilgisinin olmadığını savunmaları, davanın dayanağını oluşturan 14.11.2010 tarih ve VDENR-2010-346 sayılı vergi suçu ve tekniği raporlarında, sanıkların defter ve belgeleri ibraz etmemesi nedeniyle tarh dosyası ve harici doneler üzerinden inceleme yapıldığı için sahte olduğu belirtilen faturaların ayrıntısının(tarih ve diğer bilgilerinin) gösterilmemesi ve ayrıntıya yer verilmeden faturaların alındığı D.Meyve, Sebze ve Orman Ürünleri Ltd. Şirketinin 2004 yılından itibaren düzenlediği faturaların sahte olarak değerlendirilmesi gerektiğinin belirtilmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından öncelikle faturaları düzenleyen şirket için düzenlenen tüm inceleme ve vergi suçu raporlarının asıllarının veya onaylı suretlerinin vergi dairesinden getirtilmesi, faturaları düzenleyen şirketin yetkilileri hakkında sahte fatura düzenlemek suçundan kamu davası açılıp açılmadığı araştırılarak açılmış ise bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosyaya intikalinin sağlanması, faturaların asıllarının veya onaylı suretlerinin yada fatura bilgilerinin elde edilmesi, sahte faturalarının yasada öngörülen zorunlu bilgileri içerip içermediğinin incelenmesi, son kullanılan fatura belirlenerek suç tarihinin kesinleştirilmesi, yapılan araştırma sonucunda 2005 takvim yılında 39 adet faturanın kullanıldığının kesin olarak belirlenmesi halinde mükellef şirketle faturaları düzenleyen şirketin anılan takvim yılına ilişkin defter ve belgelerinin mevcut olmaması da göz önüne alınarak faturaların gerçek olduğuna dair savunma tarafından varsa sunulacak olan satıcı ile alıcı arasında mal akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgelerinin incelenmesi ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturma sonucu yazılı şekilde sanıkların beraatine karar verilmesi,
II- Sanık O.. A.. hakkında defter ve belgeleri ibraz etmemek suçundan yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine göre sanık O.. A.. müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
1- “Defter ve belgeleri gizlemek” suçu 213 sayılı Vergi Usul Yasasının 359/a-2 maddesinde düzenlendiği gözetilmeksizin aynı Yasanın 359/b-1 maddesi gereğince uygulama yapılması suretiyle hükmün karıştırılması,
2- Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi alt soyu üzerindeki yetkileri açısından hiç bir şekilde uygulanamayacağının gözetilmemesi,
3- Düzenlenen vergi suçu raporunda somut bir zarara yer verilmediği, ancak belgelerin incelemeye ibraz edilmemesinden dolayı, özel usulsüzlük cezasına hükmedildiği, bir başka ifade ile tarh edilen bu vergi cezasının defter ve belgeleri ibraz etmemek eyleminden doğan zarar niteliğinde bulunmadığı anlaşılmakla, sanığın eylemi nedeniyle CMK’nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin uygulanmasına engel oluşturabilecek somut bir zararın meydana geldiğinin kanıtlanamadığı gözetilmeden, zararın giderilmediğinden bahisle diğer koşullar değerlendirilmeksizin yazılı şekilde CMK’nun 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, katılan vekili ile sanık O.. A.. müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, defter ve ve belgeleri ibraz etmemek suçu yönünden ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına ve CMUK’nun 325. maddesi uyarınca bozmanın gerekçesine göre hükmü temyiz etmeyen sanığa da sirayetine, 29.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.