YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/8504
KARAR NO : 2014/11961
KARAR TARİHİ : 18.06.2014
Tebliğname No : 11 – 2014/51825
MAHKEMESİ : Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 07.11.2013 Asıl karar, 21/01/2014 Ek karar
NUMARASI : 2012/293 (E) ve 2013/339 (K)
SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
Gerekçeli karar başlığına, 28.01.2000 olarak yanlış yazılan suç tarihinin, mahallinde 25.04.2003 olarak düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Sanık Y.. B.. müdafiinin 07.11.2013 günü yüzüne karşı tefhim olunan hükmü aynı tarihli süre tutum dilekçesiyle temyiz etmesi nedeniyle adı geçen sanığın 20.01.2014 tarihli ayrıntılı temyiz dilekçesinin süresinden sonra olmadığı anlaşılmakla, yerel mahkemenin temyiz isteminin reddine dair 21.01.2014 gün aynı sayılı kararının kaldırılarak yapılan incelemede gereği görüşüldü;
1-“Sakarya ili Merkez Yağcılar Mahallesinde faaliyet gösteren C..Eczanesinin sahibi sanık C..B..’ın kardeşi olan ve suç tarihinde Arifiye beldesinde faaliyet gösteren N.. Eczanesinde sanık N.. U..’un yanında kalfa olarak çalışan sanık Y.. B..’ın, adları geçen eczacı sanıklar ile birlikte hareket ederek Sakarya ili Merkez Yağcılar Mahallesinde ikamet eden hastaların sağlık karnelerini temin edip Arifiye Sağlık İstasyonunda doktor olarak görev yapan sanıklar Y..Ö..ve Z. D..’a suça konu sahte reçeteleri düzenlettirerek ve aynı eczanede kalfa olarak çalışan sanıklar E.. D.. ile H.. Y..’ın da Arifiye Sağlık İstasyonuna hiç gitmeyen, muayene olmayan hastaların sağlık istasyonu protokol defterine kayıtlarını yapıp bazı reçetelerin başlık kısımlarını hazırladıklarının anlaşılması karşısında, sanıklar N. U.., C.. B.., Y..Ö.. ve Z..D..’ın suçlarına iştirak edip etmedikleri ve iştirak dereceleri karar yerinde açıklanıp tartışılmadan beraatlerine karar verildiğine.” dair Dairemizin 12.06.2012 gün 5191-11350 sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde; bozmanın gereği yerine getirilmeden, sanıklar Y.. B.., H.. Y.. ve E.. D..’nin, haklarındaki
mahkumiyet hükümleri kesinleşen sanıklar N..U.., C. B..Y.Ö.. ve Z.. D..’ın suçlarına iştirak edip etmedikleri, iştirak etmişler ise; iştiraklerinin, fiili birlikte gerçekleştirme, azmettirme ve yardım etme kapsamında olup olmadıkları karar yerinde açıklanıp tartışılmadan “Yargıtay bozma ilamında da belirtildiği üzere sanıkların, memur olan sanıkların suçlarına bilerek ve isteyerek katıldıklarının anlaşıldığından” bahisle yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabul ve uygulamaya göre de;
5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9/3. maddesinde yer alan “lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir hükmü karşısında, suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK ile 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK. nun ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanıp, leh ve aleyhteki hükümleri ayrı ayrı ele alınarak, ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın tespiti gerekirken, bu ilkelere uyulmadan ve anılan şekilde karşılaştırma yapılmadan 5237 sayılı Yasa hükümleri uygulanarak denetime imkan vermeyecek şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, sanıklar Y.. B.. ve H.. Y.. ile müdafilerinin ve sanık E.. D.. müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.