Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2014/7899 E. 2014/21618 K. 15.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/7899
KARAR NO : 2014/21618
KARAR TARİHİ : 15.12.2014

Tebliğname No : 11 – 2013/8553
MAHKEMESİ : Bursa 5. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 14/11/2012
NUMARASI : 2012/400 (E) ve 2012/773 (K)
SUÇ : Mühür bozma

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
1-Dosya arasında bulunan kararlara göre, sanık hakkında aynı iş yeri ile ilgili Y.. B.. görevlilerinin tuttukları 12.01.2011 mühür bozma tutanağına ilişkin olarak Bursa 4. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı yargılama sonunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği kararın 24.10.2011 tarihinde kesinleştiği, 21.03.2011 tarihli mühür bozma tutanağı ile ilgili olarak 16.06.2011 tarihli iddianame ile Bursa 6. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, yargılama sonunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği kararın 15.11.2011 tarihinde kesinleştiği, 17.10.2011 tarihinde tutulan mühür bozma tutanağı ile ilgili olarak 04.01.2012 tarihli iddianame ile kamu davası açıldığı, yargılama sonunda sanığın 3600 TL adli para cezası ile cezalandırıldığı anlaşılmıştır. Gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından, yukarıda anılan dosyalar getirtilip incelenerek özetlerinin duruşma tutanağına geçirilmesi,bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosyaya konularak, suç ve iddianame tarihlerine göre davaların mükerrer olup olmadığı, suçun teselsül edip etmediği tespit edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yeterli olmayan gerekçeler ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de; sanığın lehe olan hükümlerin uygulanmasını talep ettiği halde, sanık hakkında TCK’nun 62. maddesinin uygulanıp uygulanmaması hususunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi,
3-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nun 231/6-c. madde ve bendinde işaret olunan, zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, mühür bozma suçunda somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alındığında, sanığın suç tarihi itibariyle sabıkasında bulunan önceden verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların 5271 sayılı CMK’nun 231/6-a maddesi kapsamında kasıtlı suçtan mahkumiyet olarak değerlendirilemeyeceği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil etmeyeceği, suçun niteliği gereği giderilmesi gereken bir zararın bulunmaması nedeniyle, 5271 sayılı CMK’nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin maddede gösterilen objektif ve subjektif şartlar yeterince irdelenmeden yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
4-5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi alt soyu üzerindeki yetkileri açısından koşullu salıverilmeye, 1. fıkrada yer alan diğer hak yoksunluklarının ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 15.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.