YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/7771
KARAR NO : 2014/5451
KARAR TARİHİ : 24.03.2014
Tebliğname No : KD – 2014/49192
Resmi belgede sahtecilik suçundan sanık E.. Y.. hakkında yapılan yargılama sonucunda; mahkumiyetine ilişkin Adana 11.Asliye Ceza Mahkemesince verilen 27.01.2011 gün, 2008/815 Esas, 2011/49 Karar sayılı hükmün sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Dairemizin 01.07.2013 gün 2013/9163 Esas – 2013/10951 Karar sayılı temyiz isteminin reddine dair kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 06.03.2014 günlü itiraz yazısı ile dosya dairemize gönderilmekle, 05.07.2012 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasa’nın 99. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nun 308. maddesi uyarınca gereği görüşüldü:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın sanık müdafiinin 27.01.2011 tarihinde tefhim edilen hükmü temyiz incelemesinden sonra mahkemesine ibraz ettiği ve hakim imzasını havi 28.01.2011 tarihli temyiz dilekçesi ile süresinde temyiz ettiğine dair itirazı yerinde olduğundan kabulü ile 01.07.2013 gün 2013/9163 Esas – 2013/10951 Karar sayılı sanık müdafiinin temyiz isteminin reddine dair ilamının kaldırılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
1-Sanığın, aşamalardaki savunmalarında suça konu 26.10.2000 tarihli düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesinde vekalet veren olarak isimleri geçen N. A., Ş. K., S. E., S. Ç., M. E., N. E., H. E., C. E. ve Ö. E. murislerinden kalan satışa konu . İlçesi … Köyü Hacıhabip mevkii 1 ada 84 ve 87 parsel sayılı taşınmazları kendisine sattıklarını ancak tapu kayıtlarının ihtilaflı olması nedeniyle satışını yapamadıklarını bu nedenle vefat eden kayınbabası S. S. verdikleri vekaletnameler uyarınca suça konu satış vaadi sözleşmesinin yapıldığını, taşınmazın devrinin sağlanmaması üzerine tapu tescil davası açtığını savunması, yapılan kolluk araştırması sonucu hayatta oldukları tespit edilen Ş. K., S. Ç., N. E. ve Ö. E. beyanları alınmadan kararın verilmesi, 28.05.2010 tarihli tutanakta satışa konu arazinin ekilmesi konusunda sanık ve vekalet verenlerin akrabaları arasında devam eden bir ilişkinin olduğunun belirtilmesi, Adana 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/548 Esas sayılı dosyası ile davacılar S. Y., A. Y., H. Y. Y. F. Y. Adana 1. Noterliğinin 25/11/1976 tarih, 26490 yevmiye ve Adana 5. Noterliğinin 24/10/1973 tarih, 17943 yevmiye nolu satış sözleşmeleri ile davalı varislerinden satın almış oldukları .. İlçesi . … Köyü … mevkii 1 ada 84 ve 87 parsel sayılı taşınmazların hükmen tesciline ilişkin açtıkları davanın bulunması, sanığın suça konu 26.10.2000 tarihli satış vaadi sözleşmesini kullanarak müştekiler aleyhine açtığı Adana 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/421 Esas sayılı dosyasının akıbeti araştırılmadan kararın verilmiş olması karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; vekalet verenler Ş. K., S. Ç., N. E. ve Ö. E. beyanları alınıp, suça konu taşınmazları sanığa haricen satıp satmadıkları sorulup, satış vaadine konu taşınmazın suç tarihlerinde fiilen kim tarafından kullanıldığına dair komşu taşınmaz maliklerinin beyanları da alınmak suretiyle kolluk araştırması yapılıp, Adana 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/548 esas ve Adana 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/421 Esas sayılı dosyalarının akıbetleri de araştırıldıktan, toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirilip sonucuna göre sanığın eyleminin sübutu halinde de 5237 sayılı TCK.nun 211. maddesinde öngörülen “bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın ispatı veya gerçek bir durumun belgelenmesi amacıyla resmi belgede sahtecilik” suçunu oluşturup oluşturmayacağı da karar yerinde tartışıldıktan sonra hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabul ve uygulamaya göre de;
2- 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yeralan hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilen hükümlünün kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden karar verilmesi,
3- Katılan C. E. hükümden önce 23.12.2010 tarihli duruşmada sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçmesi nedeniyle 5271 sayılı CMK’nun 243/1. maddesi uyarınca katılmanın hükümsüz kaldığı ve katılan lehine vekalet ücretine hükmolunamayacağının gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.