Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2014/7760 E. 2014/7854 K. 22.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/7760
KARAR NO : 2014/7854
KARAR TARİHİ : 22.04.2014

Tebliğname No : KYB – 2014/63346

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 07.02.2014 gün ve 2014/2957/9471 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 21.02.2014 gün ve KYB.2014/63346 sayılı ihbarnamesi ile;
Özel belgede sahtecilik suçundan şüpheli S.. Ö.. hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda (kapatılan) Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 06/11/2012 tarihli ve 2012/29390 soruşturma, 2012/17427 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/04/2013 tarihli ve 2013/527 değişik iş sayılı kararı kapsayan dosyanın incelenmesinde;
Müşteki vekilinin itirazı süresinden sonra yapıldığı gerekçesi ile reddedilmişse de, mercii tarafından esas alınan 17/12/2012 tarihli tebligat evrakının müştekinin bizzat kendi adresine yapılmış olduğu, müşteki vekilinin ise adresinin farklı olduğu, vekil ile yapılan işlerde tebligatın vekile yapılması gerektiği, buna göre dosya kapsamında müşteki vekilinin dilekçesinde beyan ettiği adrese gönderilmiş bir tebligat bulunmadığı, kendisine tebligat gönderilmeyen müşteki vekilinin kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı 27/12/2012 tarihinde kalemde elden tebliğ aldığı cihetle, 09/01/2013 havale tarihli itiraz dilekçesinin süresinde verilmiş olduğu gözetilmeden itirazın süre yönünden reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:
Tebligat Kanunu’nun “vekile ve kanuni mümessile tebligat” konu başlıklı 11. maddesi: “Vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır. Vekil birden çok ise bunlardan birine tebligat yapılması yeterlidir. Eğer tebligat birden fazla vekile yapılmış ise, bunlardan ilkine yapılan tebliğ tarihi asıl tebliğ tarihi sayılır. Ancak, Ceza Muhakemeleri Usulu Kanununun, kararların sanıklara tebliğ edilmelerine ilişkin hükümleri saklıdır.
Kanuni mümessilleri bulunanlara veya bulunması gerekenlere yapılacak tebligat kanunlara göre bizzat kendilerine yapılması icabetmedikçe bu mümessillere yapılır” biçimindedir.
İncelenen dosya içeriğine göre; Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 06.11.2012 gün ve 2012/29390 soruşturma ve 2012/17427 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın, 7201 sayılı Yasanın 11. maddesine aykırı olarak şikayetçi vekili yerine, şikayetçiye 17.12.2012 tarihinde tebliğ edildiği, bilahare anılan kararın 27.12.2012 tarihinde Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı kaleminde şikayetçi vekiline elden tebliği üzerine şikayetçi vekilince verilen 09.01.2013 tarihli dilekçeyle süresinde itiraz edildiği anlaşılmakla; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde bulunduğundan, Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 06.11.2012 gün ve 2012/29390 soruşturma ve 2012/17427 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın süreden reddine ilişkin mercii İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.04.2013 gün ve 2013/527 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 22.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.