Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2014/7677 E. 2014/7706 K. 21.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/7677
KARAR NO : 2014/7706
KARAR TARİHİ : 21.04.2014

Tebliğname No : 5 – 2011/389933
MAHKEMESİ : Antalya 4. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 18/07/2011
NUMARASI : 2010/313 (E) ve 2011/704 (K)
SUÇ : Mühür Bozma

Hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 10.05.2012 tarih ve 2011/389933 sayılı asıl tebliğnamesi düzenlenen sanık temyizi dosyada bulunamamakla birlikte, Cumhuriyet savcısının temyizine yönelik yapılan incelemede;
1– TCK’nun 203. maddesi, esasta bir şeyin saklanmasını veya varlığının olduğu gibi muhafazasını sağlamak üzere, kanunun veya yetkili makamların emrine uyularak konulmuş mührün kaldırılmasını cezalandırmaktadır. Burada mühürleme işleminin amacı Devlet yönetiminin bir şeyi koruma altına alma ve başkalarının tasarrufunu önleme iradesinin konulan mühürle açıklanması olup, bu iradeyi etkisiz duruma getirerek onu ihlal eden herhangi bir eylem gerçekleştiği takdirde suç işlenmiş olacaktır. Bu nedenle, yasaya uygun biçimde konulan bir mührün varlığı, mühür bozma suçunun ön koşuludur. Elektrik sayaçlarında bulunan ve bakanlık mührü olarak adlandırılan mühürlerin sayaçlar imal edilirken yapılması ve bu mühürlerin sayaçlara takılması işlemiyle elektrik dağıtım şirketlerinin bir ilgisinin bulunmaması, sanık hakkında düzenlenen 16.06.2007 tarihli tutanakta sayacın bakanlık mührünün bulunmadığı, ancak sayaca müdahale edildiği tespit edilmiş olup, elektrik dağıtım şirketi tarafından sanığın kaçak elektrik kullanımının engellenmesine yönelik bir mühürleme ve bunun sonucunda gerçekleşen mühür bozulması iddiasında bulunulmaması karşısında, kullanılan sayaçta bakanlık mührünün bulunmaması ve bu şekilde sayaca müdahale edilmesinde mühür bozma suçunun oluşmayacağı gözetilmeden, yasal olmayan gerekçe ile hükümlülük kararı verilmesi,
2– Kabul ve uygulamaya göre de; sanığın ve tanıklar S.. U.., S.. A..’in aksi ispatlanamayan ifadelerinde, suça konu elektrik sayacının bulunduğu işyerini 2005 yılında kiraladıklarını belirttikleri ve dosyaya getirilen kira kontratının sanık savunmasını doğrular nitelikte olduğu gözetilmeden, sanığın yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,
3- 5271 sayılı CMK’nun 231/5. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için, aynı maddenin 6. fıkrasında zararın ödenmesi koşulu öngörülmüş ise de, bu koşulun aranabilmesi için suçun niteliği veya işleniş biçimine ve doğurduğu sonuçlarına göre ortada maddi bir zararın bulunmasının zorunlu bulunması gerekmekte olup, mühür bozma suçunun kamu güvenine karşı suçlar arasında yer alıp, kamu idaresinin mühür koymaya yönelik iradesine karşı işlenmesi nedeniyle, mühür bozma eyleminin meydana getirdiği maddi bir zarardan söz edilemeyeceği gözetilerek, daha önce işlediği kasıtlı bir suç bulunmayan sanığın kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda ulaşılacak kanaate göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekirken, 231/6. maddedeki objektif ve sübjektif koşullar değerlendirilmeksizin, dosya içeriğine uymayan biçimde yalnızca zararın karşılanmadığı gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiş bulunulması,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.