Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2014/6921 E. 2014/6870 K. 09.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/6921
KARAR NO : 2014/6870
KARAR TARİHİ : 09.04.2014

Tebliğname No : KYB – 2014/42503

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 27.01.2014 gün ve 2013-2174/6588 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen gün 07.02.2014 ve KYB. 2014/42503 sayılı ihbarnamesi ile;
Resmi belgede sahtecilik ve görevi kötüye kullanma suçlarından şüpheliler A.. K.., H.. U.., M.. K.. ve Antalya Ticaret Sicil Memurluğu haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 14/03/2013 tarihli ve 2012/53543 soruşturma, 2013/9031 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Manavgat 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/07/2013 tarihli ve 2013/1097 değişik iş sayılı kararı kapsayan dosyanın incelenmesinde;
Dosya kapsamına göre, şikâyetçinin resmi belgede sahtecilik ve görevi kötüye kullanma iddiaları üzerine yürütülen soruşturma sonucu şüpheliler hakkında müşteki aleyhine zarar meydana getirecek eylem ve fiillerin mevcut olmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, şikâyetçi H.. K..’un aynı zamanda ortağı bulunduğu K.. İnşaat Turizm Sanayi Limited Şirketinin 25/08/2005 tarihli toplantıda alınan karar altındaki imzanın kendisine ait olmadığını, bu konuda ticaret sicil memurluğuna müracaatta bulunmasına rağmen herhangi bir işlem yapılmadığını beyan etmesi ve müşteki Halil Koç’un da alınan beyanında bu hususu doğruladığı dikkate alındığında, K.. İnşaat Turizm Sanayi Limited Şirketinin 25/08/2005 tarihli toplantıda alınan karar altındaki imzanın müşteki H.. K..’a ait olup olmadığının tespit edilmesi için imza örneklerinin temin edilerek bilirkişi raporunun aldırılmadığı ve müşteki H.. K..’un Antalya Ticaret Sicil Memurluğuna müracaata bulunup bulunmadığı, bulunmuş ise ilgili görevlilerin gerekli işlemi yapmayarak görevlerini ihmal edip etmedikleri hususlarının araştırılmadığı, ortada 5271 sayılı Kanun’a uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Kanun’un 160. maddesi ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; şikayetçi H..K..’un babası olan 1933 doğumlu Hüseyin Koç’un ortağı olduğu iddia olunan K.. İnşaat Turizm Sanayi Limited Şirketinin suç tarihi itibariyle ortaklarının kimler olduğu araştırılıp, sahte olduğu ileri sürülen 25.08.2005 ve 28.11.2005 tarihli noter onaylı ortaklar kurulu kararlarının asılları getirtilip, H..K.. adına atılan imzanın gerçek olup olmadığının belirlenmesi amacıyla ilgilinin imza örnekleri celp edilerek bilirkişi incelemesi yaptırılması ve şikayetçi H.. oğlu 1983 doğumlu H..K..’un ortaklar kurulu kararındaki imzasının sahte olduğu iddiasıyla Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğüne başvurusunun bulunup bulunmadığı, bulunmuş ise görevlilerin gerekli araştırma ve işlemleri yapmamak suretiyle görevde yetkiyi kötüye kullanmak veya görevi ihmal suçlarını işleyip işlemedikleri hususları araştırılmadan kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmakla, kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 14.03.2013 gün ve 2012/53543 soruşturma, 2013/9031 karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara vaki itirazın reddine ilişkin mercii Manavgat 1. Ağır Mahkemesinin 02.07.2013 gün ve 2013/1097 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 09.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.