Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2014/6588 E. 2014/6242 K. 02.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/6588
KARAR NO : 2014/6242
KARAR TARİHİ : 02.04.2014

Tebliğname No : KYB – 2014/22334

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 14/01/2014 gün ve 2013/1169/3228 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 27/01/2014 gün ve KYB.2014/22334 sayılı ihbarnamesi ile;
Resmi belgede sahtecilik suçundan sanık S.. Ç..’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 204/1. maddesi gereğince 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının aynı Kanun’un 58/6-7. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza (kapatılan Tuzla 1. Asliye Ceza Mahkemesi) Mahkemesinin 09/07/2012 tarihli ve 2008/1412 Esas, 2012/693 sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;
İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza (kapatılan Tuzla 1. Asliye Ceza Mahkemesi) Mahkemesince sanık hakkında hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiş ise de; “Tekerrür hükümleri, önceden işlenen suçtan dolayı;
a- Beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkumiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl,
b- Beş yıl veya daha az süreli hapis ya da adli para cezasına mahkumiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl, geçtikten sonra işlenen suçlar dolayısıyla uygulanmaz.” şeklindeki 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 58/2. maddesi karşısında, sanığın üzerine atılı suç tarihi olan 16/06/2003 tarihi dikkate alınarak dosya içerisinde mevcut sabıka kaydının incelenmesinde tekerrüre esas bir mahkumiyeti bulunmayan sanık hakkında verilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesinin 2. fıkrasında “suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” 3. fıkrasında ise “hapis cezasının ertelenmesi, koşullu salıverme ve tekerrürle ilgili olanlar hariç; infaz rejimine ilişkin hükümler, derhal uygulanır” şeklinde infaz rejimi ile ilgili düzenlemelere yer verilmesi ve ayrıntıları Ceza Genel Kurulu’nun 30.05.2006 gün ve 2006/5-147-149 sayılı kararında da açıklandığı üzere; suç tarihinin ve tekerrüre esas alınan hükümlülüğün 01.06.2005 tarihinden önce olduğu ve 5237 sayılı TCK’nun lehe bulunduğunun kabul edildiği durumlarda TCK’nun 58. maddesinin uygulanma koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki istem yerinde görüldüğünden, Tuzla 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 09.07.2012 gün ve 2008/1412 Esas, 2012/693 sayılı kararının CMK’nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre aynı maddenin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca karar verilmesi mümkün görüldüğünden hüküm fıkrasında yeralan “sanığın tekerrüre esas sabıkaları bulunduğu anlaşıldığından, TCK’nun 58/6-7. maddesi uyarınca infazlarının yapılmasına” ilişkin bölümün çıkartılmasına, infazın bu şekilde yapılmasına, hükmün diğer kısımlarının aynen yerinde bırakılmasına, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığma İADESİNE, 02.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.