Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2014/6212 E. 2014/22192 K. 22.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/6212
KARAR NO : 2014/22192
KARAR TARİHİ : 22.12.2014

Tebliğname No : 11 – 2013/47463
MAHKEMESİ : Van 4. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 10/11/2009
NUMARASI : 2009/270 (E) ve 2009/435 (K)
SUÇ : Mühür bozma

Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca Dairemize gönderilen 12.11.2013 tarih ve 29415146-2525 sayılı cevabi yazıdan, suça konu mühürleme tutanağını düzenleyen … Elektrik Dağıtım A.Ş’nin suç tarihinden sonra özelleştirildiği anlaşıldığından tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
1- 09.08.2003 tarihinde konulan mühürlerin bozulduğundan bahisle …Elektrik Dağıtım Müessesesinin 03.04.2008 tarihli kaçak/usulsüz elektrik tespit tutanağı tutulan sanık hakkında açılan davada, 09.08.2003 tarihli tutanakta mühürleme işlemi yapılamadığına dair bir anlatımın bulunduğu da gözetilerek, bu tarihte veya öncesinde yapılmış bir mühürleme işleminin olup olmadığının ilgili kurumdan sorularak varsa buna ilişkin tutanak örneğinin getirtilmesi, tutanak düzenleyen görevlilerin bu konuda tanık sıfatıyla dinlenmeleri ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2- 5271 sayılı CMK’nun 231/5. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için, aynı maddenin 6. fıkrasında zararın ödenmesi koşulu öngörülmüş ise de, bu koşulun aranabilmesi için suçun niteliği veya işleniş biçimine ve doğurduğu sonuçlarına göre ortada maddi bir zararın bulunmasının zorunlu bulunması gerekmekte olup, mühür bozma suçunun kamu güvenine karşı suçlar arasında yer alıp, kamu idaresinin mühür koymaya yönelik iradesine karşı işlenmesi nedeniyle, mühür bozma eyleminin meydana getirdiği maddi bir zarardan söz edilemeyeceği cihetle; daha önce işlediği kasıtlı bir suç bulunmayan sanığın kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda ulaşılacak kanaate göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekirken, 231/6. maddedeki objektif ve sübjektif koşullar değerlendirilmeksizin, dosya içeriğine uymayan biçimde yalnızca zararın karşılanmadığı gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiş bulunulması,
3- Sanık hakkında verilmiş olan kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın ertelenmiş olmasına karşın, sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 53/4. maddesine aykırı olarak 53/1. maddesindeki haklardan yoksun bırakılmasına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
4- Kendisini vekille temsil ettiren katılan kurum yararına sanık aleyhine vekalet ücretine hükmolunması gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 22.12.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.