Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2014/5321 E. 2014/6866 K. 09.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/5321
KARAR NO : 2014/6866
KARAR TARİHİ : 09.04.2014

Tebliğname No : 11 – 2012/306688
MAHKEMESİ : Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 07/12/2011
NUMARASI : 2009/707 (E) ve 2011/522 (K)
SUÇ : Sahte fatura kullanmak

Sanık M.. S.. müdafiinin, yasal koşulları oluşmayan duruşmalı inceleme isteminin, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken, 1412 sayılı CMUK’nun 318. maddesi uyarınca reddine karar verilip, yapılan incelemede gereği görüşüldü:
08.02.2008 gün ve 26781 sayılı Resmi Gazete ile yayımlanarak yürürlüğe giren 23.01.2008 gün ve 5728 sayılı Kanunun 280. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 367. maddesi “yaptıkları inceleme sırasında 359 uncu maddede yazılı suçların işlendiğini tespit eden maliye müfettişleri, hesap uzmanları ile bunların yardımcıları ve gelirler kontrolörleri ile stajyer gelirler kontrolörleri tarafından doğrudan doğruya ve vergi incelemesine yetkili olan diğer memurlar tarafından ilgili vergi dairesinin bağlı bulunduğu vergi dairesi başkanlığının veya defterdarlığın mütalaasıyla, keyfiyetin Cumhuriyet başsavcılığına bildirilmesi mecburidir” şeklinde olup, dosya içerisinde mevcut Maliye Bakanlığı Gelirler İdaresi Başkanlığının 08.05.2009 gün ve GKT-2009-731/31 sayılı mütaalaasının Gelirler Başkontrolörü A..T.. tarafından doğrudan düzenlendiği anlaşılmakla, tebliğnamenin birinci bendindeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiş, hapis cezasına mahkûmiyetin doğal sonucu olarak uygulanması gereken 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin infaz sırasında nazara alınması mümkün görülmüştür.
Yapılan duruşmaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine ancak:
1- Defterdarlık mütalaası ve ekindeki vergi suçu raporuna uygun olarak 2004 ve 2005 takvim yıllarında sahte fatura kullanmak suçlarından kamu davası açılması karşısında; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 05.03.2002 gün ve 28/179 sayılı kararında açıklandığı üzere her takvim yılında işlenen sahte fatura kullanmak eylemlerinin ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, aynı takvim yılında farklı dönemlerde birden çok sahte fatura kullanılması durumunda faturaların adet ve tutarları, zarar miktarı, kastın yoğunluğu ve suçun işlenmesindeki özellikler dikkate alınarak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesi ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak sahte fatura kullanmak suçlarından her bir takvim yılı için ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden hangi takvim yılında işlenen suç için kurulduğu da anlaşılmayacak biçimde tek hüküm kurulması,
2- Sanık M.. S..’ın aksi kanıtlanamayan savunmasına göre, 26.05.2003 tarihinde kurulan şirketin % 60 hissesine sahip olup, 10 yıl süre ile sorumlu müdürü olarak atanan sanık R.. A..’ın sübut bulan eylemine iştirak ettiğine dair delillerin nelerden ibaret olduğu karar yerinde gösterilip tartışılmadan mahkumiyetine hükmolunması,
Yasaya aykırı, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 09.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.