YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/4997
KARAR NO : 2014/15136
KARAR TARİHİ : 18.09.2014
Tebliğname No : 11 – 2013/164956
MAHKEMESİ : Küçükçekmece 6. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 06/03/2013
NUMARASI : 2011/381 (E) ve 2013/409 (K)
SUÇ : Mühür bozma
Tekerrüre esas hükümlülüğü bulunan sanık hakkında TCK’nun 58. maddesinin uygulanmaması isabetsizliği karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
1- Sanığın, ruhsatsız olması nedeniyle 05.11.2008 tarihinde mühürlenen işyerini 04.03.2011 tarihinde mührü bozarak faaliyete geçirdiği iddiasıyla açılan kamu davasında, sanık hakkında aynı işyeriyle ilgili olarak Küçükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/30 esas sayılı dosyasında suç tarihinin 01.12.2008, Küçükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/2265 esas sayılı dosyasında suç tarihinin 21.10.2009, Küçükçekmece 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/734 esas sayılı dosyasında suç tarihinin 25.10.2010 olan mühür bozma suçundan açılmış kamu davaları olduğu, yukarıda anılan dava dosyalarında ve incelenen dava dosyasında 05.11.2008 tarihinde yapılan mührün bozulduğundan bahsedildiği, bir mührün bir kez bozulabileceği, sonradan mühür bozma suçundan bahsedilebilmesi için tekrar mühürleme işleminin yapılması gerektiğinden, anılan dava dosyaları getirtilip incelenerek ve müşteki kurumdan sorularak, her tespitten sonra tekrar mühürleme işleminin yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise 04.03.2011 tarihinden önceki son mühürleme işleminin hangi tarihte yapıldığı belirlenip ilgili tutanağın dosya arasına konulması, sanığın 05.11.2008 tarihinden sonra fiili olarak mühürleme işlemi yapılmadığı şeklindeki savunması nedeniyle mühürleme tutanağı tanıklarının beyanlarının alınması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de; Mühür bozma suçunun temas ettiği 5237 sayılı TCK’nun 203/1. maddesinde seçimlik ceza öngörülmesi ve aynı Kanunun 50/2. maddesinde ise, “hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde, hapis cezasına hükmedilmişse, bu ceza artık adli para cezasına çevrilmez” hükmünün yer alması nedeniyle, tercih ve tayin edilecek hürriyeti bağlayıcı cezanın sonradan paraya çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 18.09.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.