Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2014/4877 E. 2014/15707 K. 25.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/4877
KARAR NO : 2014/15707
KARAR TARİHİ : 25.09.2014

Tebliğname No : 11 – 2013/164946
MAHKEMESİ : Adana 4. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 11/04/2013
NUMARASI : 2012/1060 (E) ve 2013/293 (K)
SUÇ : Mühür bozma

1- Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK.nun 34, 230 ve 1412 sayılı CMUK.nun 308/7. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık olması ve Yargıtay’ın bu işlevini yerine getirmesi için kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmelerin, sanığın eyleminin ve yüklenen suçun yasal unsurlarının ne olduğunun açık olarak gerekçeye yansıtılması gerekirken bu ilkelere uyulmadan gerekçeden yoksun olarak hüküm kurulması,
2- Sanığın yargılamada alınan ifadesinde, suça konu elektrik sayacının bulunduğu işyerini suç tarihinde H.. O.. isimli kiracının işlettiğini ve bu şahıs tarafından mührün bozulmuş olabileceğini savunarak suçlamayı kabul etmemesi ve UYAP sorgulamasında sanık hakkında Adana Asliye Ceza Mahkemelerinde mühür bozma suçundan açılmış birden fazla kamu davasının bulunduğunun anlaşılması karşısında; sanığın savunmasında belirttiği H.. O.. ile birlikte işyeri sahibi ve tutanak mümziilerinin olay hakkında tanık olarak beyanlarının alınması, kolluk marifetiyle suç tarihinde işyerini kimin çalıştırdığının tespit edilmesi ve dosya içindeki okunaksız olan mühürleme ve suç tutanaklarının onaylı ve okunaklı örneklerinin ilgili kurumdan istenerek dosyaya konulması, mükerrer cezalandırılmaya sebebiyet vermemek bakımından sanık hakkında aynı yere ilişkin ”mühür bozma” suçundan açılan davaların tespitine çalışılması, derdest kamu davası var ise birleştirme hususunun düşünülmesi, olmazsa dosyalardaki ilgili belgelerin onaylı suretlerinin bu dosya içine alınarak suç ve iddianame tarihlerinin belirlenmesi ile zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmasından sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
3- 5237 sayılı TCK’nun 203/1. maddesinde seçimlik ceza öngörülmesi ve aynı Kanunun 50/2. maddesinde ise, “hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde, hapis cezasına hükmedilmişse, bu ceza artık adli para cezasına çevrilmez” hükmünün yer alması nedeniyle, tercih ve tayin edilen hürriyeti bağlayıcı cezanın sonradan paraya çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca kısmen istem gibi BOZULMASINA, kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 25.09.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.