Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2014/4408 E. 2014/20026 K. 24.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/4408
KARAR NO : 2014/20026
KARAR TARİHİ : 24.11.2014

Tebliğname No : 11 – 2013/180896
MAHKEMESİ : Bakırköy 31. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 19/03/2013
NUMARASI : 2013/41 (E) ve 2013/163 (K)
SUÇ : Mühür bozma

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Mühür bozma suçlarında sanık hakkında düzenlenen aynı mühür bozma tutanağından dolayı birden çok dava açılmış ise davanın mükerrer açıldığının kabulünün gerekeceği ancak aynı sanık hakkında birden çok mühür bozma tutanağı düzenlenmiş ise, hukuki kesintinin iddianame tarihi itibariyle oluşacağından dolayı, bu tarihten önce düzenlenen birden fazla mühür bozma eylemi varsa sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması, bu tarihten sonra düzenlenen mühür bozma eyleminin de ayrı ve bağımsız suç niteliğinde kabul edilmesinin gerektiği cihetle, incelemeye konu dosyada 06.07.2012, 10.07.2012, 04.10.2012, 19.10.2012 ve 03.01.2013 tarihli tutakların dava konusu yapıldığı, ancak sanık hakkında 10.07.2012 tarihinde düzenlenen mühür bozma tutanağından dolayı Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 23.07.2012 gün, 2012/28391 sayılı iddianamesi ile Bakırköy 13. Asliye Ceza Mahkemesine, 19.10.2012 tarihinde düzenlenen mühür bozma tutanağı nedeniyle aynı savcılığın 02.11.2012 tarih ve 2012/38287 sayılı iddianamesi ile Bakırköy 24. Asliye Ceza Mahkemesine dava açıldığı ve hüküm kurulduğundan anılan iki tutanak nedeniyle mükerrer dava sözkonusu olduğu ve mükerrirlik nedeni ile ret kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- inceleme konusu davada iddianameye konu edilen 06.07.2012 tarihli tutanağın, yukarıda belirtilen Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 23.07.2012 gün, 2012/28391 sayılı iddianamesi ile Bakırköy 13. Asliye Ceza Mahkemesine açılan davanın teselsülü, 04.10.2012 tarihli tutağın ise aynı savcılığın 02.11.2012 tarih ve 2012/38287 sayılı iddianamesi ile Bakırköy 24. Asliye Ceza Mahkemesine açılan davanın teselsülü niteliğinde olduğu, zincirleme suç ilişkisi içindeki eylemlerden bazılarının kesinleşmiş mahkumiyet hükmüne konu olmasının diğer eylemlerin dava konusu yapılmasına engel olmayacağı, bu kapsamda sonradan sübutu kabul edilen eylemler nedeniyle münhasıran önceki cezada zincirleme suç hükümlerinin uygulaması nedeniyle ortaya çıkacak olan ilave cezaya hükmolunabileceği, 03.01.2013 tarihli mühür bozma tutağına konu eylemin ise en son düzenlenen 02.11.2012 tarihli iddianame ile hukuki kesinti oluşması nedeni ile tek başına ayrı bir suç teşkil edeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- Kabul ve uygulamaya göre de; 5237 sayılı TCK’nun 53/3. maddesi gereğince 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi alt soyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, alt soyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı itibariyle sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 24.11.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.
.