YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/2843
KARAR NO : 2014/17492
KARAR TARİHİ : 27.10.2014
Tebliğname No : 11 – 2013/344023
MAHKEMESİ : Antalya 10. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 11/06/2013
NUMARASI : 2013/216 (E) ve 2013/349 (K)
SUÇ : Mühür bozma
Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığının Dairemize gönderdiği 12/11/2013 tarihli yazısından A.. A..nin suç tarihinden sonra 28.05.2013 tarihinde özelleştirildiğinin anlaşılması karşısında, tebliğnamedeki 1 nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre Cumhuriyet savcısının ve sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- TCK’nun 203. maddesi, esasta bir şeyin saklanmasını veya varlığının olduğu gibi muhafazasını sağlamak üzere, kanunun veya yetkili makamların emrine uyularak konulmuş mührün kaldırılmasını cezalandırmaktadır. Burada mühürleme işleminin amacı Devlet yönetiminin bir şeyi koruma altına alma ve başkalarının tasarrufunu önleme iradesinin konulan mühürle açıklanması olup, bu iradeyi etkisiz duruma getirerek onu ihlal eden herhangi bir eylem gerçekleştiği takdirde suç işlenmiş olacaktır. Yukarıdaki açıklamaya göre somut olaya gelince; sanığın yetkilisi olduğu İlkem İnşaat isimli şirkete ait şantiyede bulunan ve kurum tarafından suç tarihinden önce mühürlenen Köhler marka 171751 seri nolu sayaca müdahale edip kaçak bağlantı yaparak elektrik kullandığının 25.03.2009 tarihli tutanak ile tespit edilmesi, daha sonra kurum tarafından sayacın değiştirilerek yerine Makel marka 37039242 seri nolu başka bir sayacın takılması ve bu sayacında 25.10.2011 tarihinde mühürlenmesi, mahkemece zincirleme suç hükümlerinin uygulanasında hükme esas alınan 11.11.2011 tarihli tutanakta “usulsüz elektrik kullanımından dolayı elektriğin kesildiği”, 05.12.2011 ve 20.11.2012 tutanaklar da ise “süzme elektrik kullanımı” yapıldığının tespit edilmesi, tutanaklarda 25.10.2011 tarihli mührün bozulduğuna dair bir tespit bulunmadığı gibi 11.11.2011 ve 05.12.2011 tarihli tutanaklarda sayacın yeniden mühürlendiğine dair bir ibarenin de bulunmaması, mahkemece 11.11.2011 tarihli tutanakta belirtilen usulsüz elektrik kullanımı ile 05.12.2011 ve 20.11.2012 tarihli tutanaklarda belirtilen “süzme elektrik kullanımının” nasıl gerçekleştirildiği, sanığın 25.10.2011 tarihinde takılan sayaca, kurum mührünün konuluş amacına aykırı şekilde müdahale edip etmediği, sayaçtan geçirmeden kaçak elektrik kullanıp kullanmadığı araştırılmadan kararın verilmiş olması karşısında; zincirleme suç hükümlerinin varlığının tespiti bakımından, katılan kurumdan 11.11.2011 tarihli tutanakta belirtilen usulsüz elektrik kullanımı ile 05.12.2011 ve 20.11.2012 tarihli tutanaklarda belirtilen “süzme elektrik kullanımının” nasıl gerçekleştirildiği, sanık tarafından sayaca müdahale edilip sayaçtan geçirmeksizin elektrik kullanılıp kullanılmadığı sorulup, 11.11.2011,05.12.2011 ve 20.11.2012 tarihli tutanakları düzenleyen görevlilerin tanık olarak beyanları alınıp sonucuna göre zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmasından sonra, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi,
2- Sanık hakkında kurulan hükümde TCK’nun 203/1. maddesinde öngörülen seçimlik cezalardan hapis cezasının seçilmesine rağmen belirlenen kısa süreli hapis cezasının TCK’nun 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmek suretiyle TCK’nun 50/2. maddesine aykırı davranılması,
3- Sanığın adli sicil kaydında yer alan ve 04.04.2007 tarihinde kesinleşen Burdur Asliye Ceza Mahkemesinin 06.02.2007 tarih 2004/407 Esas ve 2007/69 Karar sayılı erteli adli para cezasına ilişkin ilamının tekerrüre esas olduğu ve sanık hakkında TCK’nun 58. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısı ve sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca kısmen istem gibi BOZULMASINA, 27.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.