Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2014/21619 E. 2016/631 K. 27.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/21619
KARAR NO : 2016/631
KARAR TARİHİ : 27.01.2016

Tebliğname No : 11 – 2013/185738
MAHKEMESİ : Isparta 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 28/02/2013
NUMARASI : 2010/477 (E) ve 2013/211 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık

I) Sanık hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan yoksunluğun sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğine ilişkin isabetsizliğin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip yüklenen suçun sübutu kabul, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı ve azaltıcı bir sebebin bulunmadığı takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
II) Sanık hakkında “dolandırıcılık” suçundan verilen karara yönelik temyiz itirazlarına gelince;
1) Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.03.1998 gün ve 6/8-69 sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde borç, kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun oluşmayacağı cihetle; sanığın katılandan borç para aldıktan yaklaşık 15 gün sonra suça konu bonoyu verdiği iddia ve kabul edilen olayda; sanığın unsurları oluşmayan atılı dolandırıcılık suçundan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2) Uygulamaya göre de;
5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilen hükümlünün kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 27.01.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.