YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/21143
KARAR NO : 2015/22719
KARAR TARİHİ : 23.02.2015
Tebliğname No : 11 – 2014/343676
MAHKEMESİ : İstanbul 48. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 05/04/2011
NUMARASI : 2010/85 (E) ve 2011/1042 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, 6136 sayılı Kanuna aykırılık
Sanığın yokluğunda verilen hükmün sorgusunda beyan ettiği adresine çıkartılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesinden sonra mahkemece aynı adrese 10.12.2011 tarihinde Tebligat Kanununun 35. maddesine göre yapılan tebliğin daha önce aynı adrese geçerli bir tebligatın yapılmaması nedeniyle geçersiz olduğu, cezaevinde 24.05.2012 tarihinde tebliğ edilen hükme sanığın aynı gün yaptığı temyiz isteminin süresinde olduğunun kabulü gerektiği anlaşılmakla, yapılan incelemede gereği görüşüldü:
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen 6136 sayılı yasaya aykırılık yönünden sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
Sanık hakkındaki cezanın 5237 sayılı TCK’nun 58/7. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesine karşın, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının kararda belirtilmemesi karşı temyiz olmadığından bozma nedeni olarak görülmemiştir.
1-Resmi belgede sahtecilik suçu yönünden; olay tutanağı içeriğine göre; üzerinde iki adet ruhsatsız tabanca ele geçirilen sanığın sunmuş olduğu suça konu nüfus cüzdanında görevlilerce yapılan incelemede, kimlik üzerindeki fotoğrafın sonradan yapıştırıldığı ve soğuk mühür izinin bulunmadığının görülmesi üzerine sahte olduğu saptanarak bu belgeye el konulması ve belge hakkında düzenlenen kriminal raporda belge üzerinde mühür olup olmadığına ilişkin bir tespitin yapılmamış olması karşısında; belgede sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu nüfus cüzdanı celp edilip incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek şekilde dosya içine konulması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- 6136 sayılı Kanun’a aykırılık suçu yönünden ise; suça konu silah ve fişeklerin sanığın üzerinde aynı anda yakalandığının anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK’nun 43. maddesinde öngörülen zincirleme suç hükmünün uygulanamayacağının gözetilmemesi,
3- 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi alt soyu üzerindeki yetkileri açısından koşullu salıverilmeye, 1. fıkrada yer alan diğer hak yoksunluklarının ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 23.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi