YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/18389
KARAR NO : 2015/19237
KARAR TARİHİ : 17.02.2015
Tebliğname No : 11 – 2013/223466
MAHKEMESİ : İstanbul 14. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 29/04/2013
NUMARASI : 2011/272 (E) ve 2013/140 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
1-Sanığın “Davaya konu çek bana aittir. Müşteki ile ailemin işlettiği işyeri nedeniyle ticari faaliyetimiz vardı. Kendilerinden mal aldığımız zaman teminat olarak boş çek de bırakılıyordu. Adıma bulunan mevcut çeki düzenlemek için ailemden, babama ya da abime vekaletname düzenlendiğini hatırlıyorum, ancak çekteki imzanın babam M.T. Ç.’a yada abim O. M. Ç.’a yada imza yetkisi olmasa da müştekiye ait olup olmadığını bilmiyorum.“ şeklindeki savunması, Yapı Kredi bankasının yazı cevabına göre suça konu çekler için çek keşide etme yetkisini içeren bir vekalet verilmediğini belirtmesi, katılanın suça konu çekleri sanık ya da kardeşinden imzalı olarak aldığını beyan etmesi, sadece keşideci imzası yönünden yapılan bilirkişi incelemesine göre imzanın sanığa ait çıkmaması, sanığın babası T. Ç. ve kardeşi M. Ç.’ın çeklerde cirolarının bulunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından suça konu çeklerde ciroları bulunan T. Ç. ve M. Ç.’ın tanık olarak dinlenilmesi, bu tanıklar ile sanık ve katılanın imza ve yazı örnekleri alınarak suça konu çekler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, suça konu çek asıllarının celp edilerek incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek şekilde dosya içine konularak, iğfal kabiliyetinin ne şekilde oluştuğunun da kararda tartışılıp ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tespit edilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
Resmi belgede sahtecilik suçunun cezası, 765 sayılı TCK’nun 342/1. maddesinde 2 yıldan 8 yıla kadar ağır hapis, 5237 sayılı TCK’nun 204/1. maddesinde ise 2 yıldan 5 yıla kadar hapis olarak öngörülmesine karşın, temel cezanın alt sınırdan tayini halinde 5237 sayılı TCK’nun 53.maddesinde düzenlenen ve kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak uygulanan güvenlik tedbirlerinin 765 sayılı TCK’nunda bulunmadığı ve 5252 sayılı Yasa’nın 6. maddesi uyarınca kanunlarda öngörülen “ağır hapis” cezalarının “hapis” cezasına dönüştürüldüğü dikkate alınarak 5237 sayılı TCK’nun aleyhe sonuç doğurduğu gözetilmeden, cezanın nevi ve üst sınırı itibariyle 5237 sayılı Yasa hükümlerinin lehe olduğundan bahisle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün belirtilen sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.02.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.