Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2014/18245 E. 2014/19850 K. 20.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/18245
KARAR NO : 2014/19850
KARAR TARİHİ : 20.11.2014

Tebliğname No : KD – 2012/141860

Resmi belgede sahtecilik suçundan sanık Y.. E..’ın 5237 sayılı TCK’nun 204/1. maddesi uyarınca 2 yıl hapis cezasıyla mahkumiyetine dair Mersin 3. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 23.02.2012 gün ve 2009/1002 Esas, 2012/154 Karar sayılı hükmün temyiz incelemesi sonucunda hükmün düzeltilerek onanmasına ilişkin Dairemizin 06.06.2014 gün ve 2013/17944- 2014/11197 Esas-Karar sayılı ilamına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 27.09.2014 gün ve KD-2012/141860 sayılı yazı ile 6352 sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı CMK’nun 308. maddesi uyarınca sanık lehine itiraz edilmekle Dairemize gönderilen dosya incelendi:
İtiraz nedenlerinin yerinde olduğu anlaşılmakla, itirazın kabulüne, Dairemizin 06.06.2014 gün 2013/17944- 2014/11197 Esas ve Karar sayı ile verilen düzeltilerek onama kararının kaldırılmasına karar verilip gereği görüşüldü:
1- Sanığın, katılanın borçlu olarak gözüktüğü 05.02.2007 düzenleme 07.04.2008 vade tarihli 50.000,00 YTL bedelli senedi borçlu yerine imza atmak suretiyle sahte olarak düzenleyip icra takibine koyduğunun iddia ve kabul edildiği olayda; soruşturma aşamasında grafoloji uzmanı tarafından düzenlenen ve hükme esas alınan 21.10.2008 tarihli raporda suça konu senet üzerindeki borçlu imzaları ile yazıların katılanın eli ürünü olmadığının tespit edilmesine karşın, Mersin 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2008/674 Esas sayılı dosyasında belge inceleme uzmanınca düzenlenen 17.07.2009 tarihli raporda ”borçlu imzalarının genel formasyonu, başlangıçtaki “V” tarzındaki figürün yapılışı, devam eden dairesel hareket, imzaların ebadı doğrultu ve bitiş bakımından benzerlikler saptanmasına rağmen gerek inceleme gerekse mukayeseye konu imzaların basit tersimli olmaları nedeniyle katılanın eli ürünü olup olmadığı konusunda ileri bir tespite gidilemediği” hususunun belirtildiği, yine yargılama sırasında Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesince düzenlenen 02.11.2010 günlü raporda da ”katılana atfen atılan imzaların teşhise götürecek önemli karakteristik materyal içermeyen, basit tersimli gramalardan ibaret imzalar olması nedeniyle aidiyetinin tespit edilemediğinin” bildirilmesi karşısında; gerçeğin şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenebilmesi ve 21.10.2008 tarihli rapor ile diğer raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla, Üniversitelerin Güzel Sanatlar Fakültesi’nden seçilecek grafoloji ve sahtecilik konusunda uzman bilirkişiler aracılığı ile yeniden rapor aldırılıp raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmeye çalışılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, hangi bilirkişi raporuna hangi nedenle üstünlük tanındığı da karar yerinde tartışılmadan eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2- 5237 sayılı TCK’nun 53/3. maddesi uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık hakları yönünden koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden, fıkranın tamamını kapsar şekilde karar verilmesi,
3- Adli emanetin 2008/2728 sırasında kayıtlı suça senedin dosyada saklanması yerine Mersin 6. İcra Müdürlüğü’nün 2008/6170 Esas sayılı dosyasına iadesine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 20.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.