Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2014/18230 E. 2014/21087 K. 08.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/18230
KARAR NO : 2014/21087
KARAR TARİHİ : 08.12.2014

Tebliğname No : KYB – 2014/48342

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 24.09.2014 gün ve KYB 2014/48342 sayılı ihbarnamesi ile;
Resmi belgede sahtecilik suçundan sanık S.. C..’nun 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 204/1, 43/1-2 ve 62. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 53/1. maddesinde gösterilen belirli haklardan yoksun bırakılmasına ilişkin Diyarbakır 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.11.2013 tarihli ve 2013/392 esas, 2013/607 karar sayılı ilamı temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiştir,
Dosyanın yapılan incelemesinde:
Suç tarihinde, sanığın, kardeşinin kimlik bilgileriyle düzenlenmiş ancak kendi fotoğrafını taşıyan nüfus cüzdanı ve sürücü belgesiyle birlikte, havalimanında bilet kontrolü esnasında yakalanması ve dosya kapsamında da, bu belgelerin farklı zamanlarda düzenlendiğinin kesin olarak tespit edilememesi karşısında, olayda, zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı, fiilinin bir bütün halinde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 204/1. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeden, yazılı şekilde temel cezanın, aynı Kanun’un 43. maddesi gereğince artırıma tabi tutulması suretiyle fazla ceza tayin edilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:
5237 sayılı TCK’nun 43. maddesinde “değişik zamanlarda” denildiğinden, aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı cihetle, incelenen dosya içeriğine göre; sanığın, kardeşinin kimlik bilgileriyle düzenlenmiş, ancak kendi fotoğraflarını taşıyan sahte nüfus cüzdanı ve sürücü belgesiyle birlikte havalimanında bilet kontrolü sırasında yakalanması ve suça konu belgelerin değişik zamanlarda düzenlendiğine ilişkin dosya içinde delil bulunmaması karşısında, olayda zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden, bu madde hükmünün tatbiki ile cezada artırıma gidilmesinde isabet bulunmadığı cihetle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, Diyarbakır 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.11.2013 gün ve 2013/392 esas, 2013/607 sayılı kararının CMK’nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre aynı maddenin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca karar verilmesi mümkün görüldüğünden, TCK’nun 43. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın hükümden çıkartılarak, aynı kanunun 62/1. maddesi uygulamasıyla bulunan sonuç cezanın 1 yıl 8 ay hapis olarak belirlenmesine, hükmolunan ceza miktarına göre CMK.nun 231 ve TCK.nun 51. maddesinin uygulanmasına engel geçmiş hükümlülüğü bulunmayan hükümlü hakkında anılan maddelerin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun mahallinde mahkemesince değerlendirilmesine, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.