Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2014/18123 E. 2015/22817 K. 24.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/18123
KARAR NO : 2015/22817
KARAR TARİHİ : 24.02.2015

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Zorunlu müdafii huzurunda savunması alınan bilahare müdafiinin görevinden ayrıldığı kendisine bildirilmeyen, yokluğunda kurulan hükümde kendisine yöntemine uygun tebliğ edilmeyen sanık …’nin kararın kesinleştirilerek cezanın infazı amacıyla ceza infaz kurumuna alındığında da müdafiinin görevinden ayrıldığını bildiğinin anlaşılamaması karşısında, temyizinin süresinde olduğu anlaşıldığından, tebliğnamedeki red düşüncesine iştirak edilmeyerek bu sanığın temyizinin diğer sanık ve müdafilerinin temyiz itirazlarıyla birlikte yapılan incelemede;
Sanık …’un duruşmalı inceleme isteminin, hükmolunan cezanın türü ve süresine göre koşulları bulunmadığından 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 318. maddesi uyarınca reddine oybirliğiyle karar verildikten sonra gereği görüşüldü:
Gerekçeli karar başlığında yanlış yazılı suç tarihinin, sanıkların zincirleme eylemlerinin son bulduğu 29.06.1999 tarihi olarak mahallinde mahkemesince düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen ve 765 sayılı TCK’nun 342/2, 80. maddeleri kapsamında kaldığı anlaşılan zincirleme şekilde “resmi belgede sahtecilik” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suçun işlendiği tarihte yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/3 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği en son 29.06.1999 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış; sanıklar … ve … müdafileri ile sanıklar … ve …’nin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken, 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus
yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak anılan sanıklar hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/3, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, 24.02.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.