YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/17917
KARAR NO : 2015/16138
KARAR TARİHİ : 16.02.2015
Tebliğname No : 11 – 2014/226699
MAHKEMESİ :…. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 25/11/2010
NUMARASI : 2010/1022 (E) ve 2010/2315 (K)
SUÇ : Mühür bozma
12.08.2010 tarihli iddianameyle sanık hakkında “elektrik enerjisi hakkında hırsızlık ve mühür bozma” suçlarından kamu davası açılıp, mahkemece 25.11.2010 tarih ve 2010/1022 esas, 2010/2315 sayılı kararla her iki suçtan mahkumiyet kararı verildiği, kararların sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17.07.2012 tarihli yazısı ile 6352 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca yeniden değerlendirme yapılması için dosyanın mahkemesine iade edildiği, mahkemece yapılan yargılama neticesinde sanık hakkında “mühür bozma” suçundan yeniden hüküm kurulmadığı, sanığın yeniden değerlendirme sonucu ”elektrik enerjisi hakkında hırsızlık” suçundan verilen 15.01.2013 tarihli karara yönelik temyizinin de olmadığı anlaşılmakla, sanığın mühür bozma suçundan verilen 25.11.2010 tarihli ilk karara yönelik temyizine göre yapılan incelemede gereği görüşüldü;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine ancak;
Mahkeme tarafından sanık hakkında verilen cezanın ertelenmesi halinde bir daha suç işlemeyeceğine kanaat getirildiği belirtilerek TCK’nun 51. maddesi gereğince ertelenmesine karar verildiği halde; suç tarihi itibariyle sanığın adli sicil kaydında sadece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin bir ilam mevcut olup ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.02.2008 gün ve 346-25 sayılı kararında vurgulandığı üzere, kurulan mahkumiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden ve doğurduğu sonuçlar itibarıyla karma bir özelliğe sahip bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, davayı sonuçlandıran ve uyuşmazlığı çözen bir ‘hüküm’ niteliğinde olmadığı, dolaysıyla suç tarihi itibariyle sanığın kasten suç işlediğine dair kesinleşmiş mahkumiyet kararının bulunmadığı gözetilmeden, vaki eylemi nedeniyle daha lehe sonuç doğuran ve öncelikle uygulanması gereken 5271 sayılı CMK’nun 231/5. vd. maddelerinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin anılan maddede gösterilen objektif ve subjektif şartlar irdelenmeden “şartları bulunmadığından” şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.02.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.