Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2014/17843 E. 2015/27018 K. 11.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/17843
KARAR NO : 2015/27018
KARAR TARİHİ : 11.06.2015

Tebliğname No : KYB – 2014/291605

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 17/07/2014 gün ve 2014-14735/49324 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 03/09/2014 gün ve KYB. 2014/291605 sayılı ihbarnamesi ile;
Özel belgede sahtecilik suçundan F.. M.. şüpheliler hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/131501 soruşturma sayılı dosya üzerinden yapılan soruşturmada 22/04/2014 tarihli yazı ile 05.. numaralı GSM hattının 10/12/2012 ile 10/02/2013 tarihleri arasında, 05.. numaralı GSM hattının 01/01/2013 ile 01/04/2013 tarihleri arasında arayan ve aranan numaraları gösterir HTS raporu dökümleri ile bu hatların kullanıldığı cep telefonlarını İMEİ numaralarının ve abone bilgilerinin çıkartılması için iletişimin tespitine yönelik talebin reddine dair Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 25/04/2014 tarihli 2014/35 değişik iş sayılı kararına vaki itirazın reddine dair mercii Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/05/2014 tarihli 2014/376 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 6526 sayılı Kanun ile değişik 135. maddesine “İletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması” kenar başlıklı 135. maddesinin 1. fıkrasında “Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkanının bulunmaması durumunda, ağır ceza mahkemesi veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi tespit edilebilir, dinlenebilir, kayda alınabilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir. Cumhuriyet savcısı kararını derhal mahkemenin onayına sunar ve mahkeme, kararını en geç yirmi dört saat içinde verir. Sürenin dolması veya mahkeme tarafından aksine karar verilmesi hâlinde tedbir Cumhuriyet savcısı tarafından derhal kaldırılır. Bu fıkra uyarınca alınacak tedbire ağır ceza mahkemesince oy birliğiyle karar verilir. İtiraz üzerine bu tedbire karar verilebilmesi için de oy birliği aranır.”, 5. fıkrasında “Şüpheli veya sanığın yakalanabilmesi için, … mobil telefonun yeri, hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının kararına istinaden tespit edilebilir. Bu hususa ilişkin olarak verilen kararda, … mobil telefon numarası ve tespit işleminin süresi belirtilir. Tespit işlemi en çok iki ay için yapılabilir; bu süre, bir ay daha uzatılabilir.” hükümleri ile;
Ceza Muhakemesi Kanununda Öngörülen Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan İletişimin Denetlenmesi, Gizli Soruşturmacı Ve Teknik Araçlarla İzleme Tedbirlerinin Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin “İletişimin tespiti, dinlenmesi, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi talebi ve kararı” başlıklı 5. maddesinde “ (1) Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkânının bulunmaması durumunda, şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi tespit edilebilir; bu Yönetmeliğin 8’inci maddesinde belirtilen bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmalarda da dinlenebilir, kayda alınabilir veya sinyal bilgileri değerlendirilebilir. (2) Cumhuriyet savcısı, birinci fıkradaki koşulların varlığı halinde, evrakı soruşturma defterine kaydettirip, numara verdikten sonra doğrudan doğruya veya emrindeki adli kolluk görevlileri tarafından kendisine bildirilen iletişimin tespiti, dinlenmesi, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi istemlerine ilişkin bilgi ve belgeleri de ekleyerek hakimden talepte bulunur. (3) Gerekli koşulların varlığı saptandığında, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısı tarafından da iletişimin tespitine, dinlenmesine, kayda alınmasına ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesine karar verilebilir. Cumhuriyet savcısı kararını derhal hakimin onayına sunar. Hakim, kararını en geç yirmi dört saat içinde verir. Talebi alan hakim nöbeti sona erse de evrakı sonuçlandırmakla yükümlüdür. Yasal süresi içerisinde hakim tarafından bir karar verilmemesi veya aksine karar verilmesi halinde tedbir, Cumhuriyet savcısı tarafından derhal kaldırılır. Durum Cumhuriyet savcısı tarafından hemen Başkanlığa bildirilir. Cumhuriyet savcısı bu halde kararını verdiği saati ve hakimden talepte bulunduğu saati belirtir. Talep veya karar, hakim veya Başkanlığa ulaştığı anda süreler başlar. Bu işlerde görevlendirilecek katipler ağır ceza merkezlerinde komisyon tarafından, diğer yerlerde ise ceza hakimleri ile Cumhuriyet Başsavcısı veya kıdemli Cumhuriyet savcısı tarafından birlikte belirlenir. (5) Şüpheli veya sanığın yakalanabilmesi için, mobil telefonun yeri, hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının kararına istinaden tespit edilebilir. Bu hususa ilişkin talep ve kararda, mobil telefon numarası ve tespit işleminin süresi belirtilir. Tespit işlemi en çok üç ay için yapılabilir ve bu süre bir defa daha uzatılabilir.” hükümlerine yer verildiği,
Somut olayda ise yapılan soruşturmada 05.. numaralı GSM hattının 10/12/2012 ile 10/02/2013 tarihleri arasında, 05.. numaralı GSM hattının 01/01/2013 ile 01/04/2013 tarihleri arasında arayan ve aranan numaraları gösterir HTS raporu dökümleri ile bu hatların ilk kullanıldığı cep telefonlarını İMEİ numaralarının, bu hatlar kullanılmadan önce ve sonra hatların takıldığı cep telefonlarının numarası ile abone bilgilerinin çıkartılması şeklindeki talebin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 135. maddesi kapsamında iletişimin tespiti mahiyetinde olduğu gözetilmeksizin itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 6526 sayılı Yasanın 12. maddesiyle değişik 135. maddesi uyarınca, “Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkanının bulunmaması durumunda, ağır ceza mahkemesi veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi dinlenebilir, kayda alınabilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir…”. Aynı maddeye 6572 Sayılı Yasanın 42. maddesiyle 02/12/2014 tarihinde eklenen 6. fıkrayla ise, “Şüpheli ve sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişiminin tespiti, soruşturma aşamasında hakim, kovuşturma aşamasında mahkeme kararına istinaden yapılır. Kararda, yüklenen suçun türü, hakkında tedbir uygulanacak kişinin kimliği, iletişim aracının türü, telefon numarası veya iletişim bağlantısını tespite imkân veren kodu ve tedbirin süresi belirtilir” hükmü getirilmiştir.
Ceza Muhakemesi Kanununda Öngörülen Telekominikasyon Yoluyla Yapılan İletişimin Denetlenmesi, Gizli Soruşturmacı ve Teknik Araçlarla İzleme Tedbirlerinin Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik’in 10/2. maddesinde, bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada Cumhuriyet savcıları veya mahkemeler tarafından; abone bilgileri, telefon numarası, elektronik cihaz bilgileri veya iletişim bağlantısının tespitine imkân veren kodu gibi iletişimin tespiti kapsamı dışındaki bilgilerin işletmecilerden talep edilebileceği; 10/4. maddesinde ise, bir soruşturma sırasında delil toplama kapsamında,somut olayın özelliğine göre maddî gerçekliğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için zorunlu olduğu takdirde, açık rızasının bulunması ve iletişim aracının kendisine ait olması şartıyla şikâyetçinin iletişiminin tespiti Cumhuriyet savcısının yazılı kararıyla Başkanlıktan istenebileceği öngörülmüştür.
İncelenen dosya içeriğine göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 22.04.2014 tarihli talebi ile, müşteki adına düzenlenen sahte abonelik sözleşmelerine dayanılarak alınan GSM hatlarına ait HTS Raporlarının çıkarılması, bu GSM hatlarının ilk kullanıldığı cep telefonlarının İMEİ numaralarının tespiti ile kullanıldıkları tarihlerden öncesi ve bu hatları kullandıktan sonra ilk kullanıldığı cep telefonlarının numarası ile abone bilgilerinin tespitinin istenmesi karşısında, talep içeriğine göre, HTS raporlarının dışındaki taleplerin yukarda bahsedilen yönetmeliğin 10/2. maddesi kapsamında kalmasına rağmen, HTS raporları yönünden iletişiminin tespiti istenilen kişilerin sahte abolelik sözleşmesi düzenleyen şüpheli ya da şüpheliler olduğunun açık olması ve yapılan açıklamalar kapsamında, şüphelilerin iletişiminin ancak CMK’nun 135. maddesi kapsamında tespit edilebilecek olması karşısında, kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 25.04.2014 gün ve 2014/35 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 02.05.2014 gün ve 2014/376 değişik iş sayılı kararının CMK’nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde ikmaline, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 11.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.