Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2014/17837 E. 2015/26721 K. 04.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/17837
KARAR NO : 2015/26721
KARAR TARİHİ : 04.06.2015

Tebliğname No : KYB – 2014/292288

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 22.07.2014 gün ve 2014-15082/50615 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 04.09.2014 gün ve KYB. 2014/292288 sayılı ihbarnamesi ile;
Dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından şüpheliler … Mobilya Yatak Ev Tek. ve Dek. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. yetkilileri haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 10/01/2014 tarihli ve 2014/3562 soruşturma, 2014/3157 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara müşteki vekili tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin Bakırköy 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/05/2014 tarihli ve 2014/949 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, her ne kadar borçlunun adresini terk etmiş olmasının tek başına atılı suçları oluşturmayacağı, senet borçlusunun bulunması, imzaya ve borca itiraz etmesi halinde dolandırıcılık ve sahtecilikten bahsedilebileceği gerekçesi ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de suça konu olan ve sahte olarak tanzim edildiği iddia olunan senetlerdeki borçlulardan hiçbirine ulaşılamamış olması, tümünde adres araştırmasının sonuçsuz kalması ve bu şekildeki senetleri adedi de dikkate alındığında müştekinin iddia ettiği üzere bu senetlerin bankadan kredi kullanılmak üzere sahte olarak tanzim edilip edilmediğinin ve atılı suçların gerçekleşip gerçekleşmediğinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi açısından müştekinin 10/01/2014 tarihli dilekçesi ile alacaklı konumundaki şüpheli K.. T..’un ifadesine başvurması, benzer suçlardan hakkında soruşturma olup olmadığının tespiti ayrıca suça konu olan senetteki borçluların araştırılarak gerçekte var olup olmadıkları, senetteki borç ilişkisinin gerçeği yansıtıp yansıtmadığının sorulması, dolayısıyla isnat edilen suça ilişkin maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasına yarar her türlü delilin resen ve etraflıca araştırılarak ortaya çıkacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, hiçbir araştırma yapmaksızın eksik soruşturmaya dayalı olarak verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yapılan itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:
Şikâyet, soruşturma evrakı ve kovuşturmaya yer olmadığı kararının konusunun TCK’nun 158/1-3 ve 204/1. maddelerindeki nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarına yönelik bulunmasına, kanun yararına bozma isteminin kapsamı ile 2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 6545 sayılı Yasa ile değişik 14. maddesine ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’nun 19.01.2015 gün ve 2015/8 sayılı iş bölümü kararına göre; kanun yararına bozma istemini inceleme görevinin Yüksek 15. Ceza Dairesine ait olduğu anlaşıldığından Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli Daireye gönderilmesine, 04.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.