Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2014/17835 E. 2015/16181 K. 16.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/17835
KARAR NO : 2015/16181
KARAR TARİHİ : 16.02.2015

Tebliğname No : KYB – 2014/300853

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 15/08/2014 gün ve 2014/15988/54452 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 05/09/2014 gün ve KYB.2014/300853 sayılı ihbarnamesi ile;
Özel belgede sahtecilik suçundan şüpheli B.. T.. hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sırasında, anılan Cumhuriyet Başsavcılığının başka yolla delil elde etmenin mümkün olmadığından bahisle müşteki adına kayıtlı telefon hattına ilişkin olarak son üç ayı içerir arama kayıtları ile arayan ve aranan hatları kullanan kişilerin kimlik ve adres bilgilerinin tespiti yönündeki talebinin reddine dair İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/05/2014 tarihli ve 2014/165 Değişik iş sayılı kararına vaki itirazın kabulü ile müşteki adına kayıtlı hattın son üç aya yönelik iletişiminin tespitine ilişkin İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/06/2014 tarihli ve 2014/701 Değişik İş sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 135. maddesinde yeralan “Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkanının bulunmaması durumunda, hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi tespit edilebilir, dinlenebilir, kayda alınabilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir. Cumhuriyet savcısı kararını derhal hakimin onayına sunar ve hakim, kararını en geç yirmidört saat içinde verir. Sürenin dolması veya hakim tarafından aksine karar verilmesi halinde tedbir Cumhuriyet savcısı tarafından derhal kaldırılır.” şeklindeki düzenlemeye nazaran, somut olayda müşteki adına kayıtlı hattın son üç ayı içerir görüşme ayrıntılarının tespitinin, Cumhuriyet savcısının aynı Kanunun 160 ve 161. maddeleri uyarınca sahip olduğu soruşturma yetkisi çerçevesinde ilgili kurumdan mahkeme kararına gerek olmaksızın temin edebileceği gözetilmeksizin, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne dair karar tesisinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının, başka yolla delil elde etmenin mümkün olmadığından bahisle müşteki adına kayıtlı telefon hattına ilişkin olarak son üç ayı içerir arama kayıtları ile arayan ve aranan hatları kullanan kişilerin kimlik ve adres bilgilerinin tespiti yönündeki talebinin reddine dair İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.05.2014 gün ve 2014/165 Değişik İş sayılı kararına vaki itirazın kabulü ile müşteki adına kayıtlı hattın son üç aya yönelik iletişimin tespitine ilişkin mercii İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 05.06.2014 gün ve 2014/701 Değişik İş sayılı kararının CMK’nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 16.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.