Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2014/17814 E. 2014/20556 K. 01.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/17814
KARAR NO : 2014/20556
KARAR TARİHİ : 01.12.2014

Tebliğname No : KYB – 2014/264420

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 04.07.2014 gün ve 2014/13732/46199 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 21.07.2014 gün ve KYB. 2014/264420 sayılı ihbarnamesi ile;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na muhalefet suçundan sanık Ş.. Ş..’ün, 213 sayılı Kanun’un 359/a, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62. maddeleri gereğince 15 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Kuşadası 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/01/2014 tarihli ve 2013/295 Esas, 2014/44 sayılı kararına karşı katılan vekilinin itirazının kabulüne ilişkin Söke 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 25/03/2014 tarihli ve 2014/191 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;
Dosya kapsamına göre; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19/02/2008 tarihli ve 2006/6 MD-346 Esas, 2008/25 sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden 5271 sayılı Kanun’un 231/6-c maddesinde yer alan koşulun aranmayacağı cihetle, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesinde düzenlenen sanığın üzerine atılı suçun, zarar doğurmaya elverişli bulunmadığı gibi, suçun işlenmesiyle somut bir zararın da oluşmadığı ve eylem sebebiyle kesilen cezanın eylemden doğan zarar niteliğinde olmadığı gözetilmeden, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik karara katılan vekilinin itirazının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nun 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan, zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belge ibraz etmeme suçunda somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alındığında; engel nitelikte adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında yasanın aradığı objektif ve subjektif şartlar tartışılarak verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı cihetle, bu karara karşı katılan kurum vekilince yapılan itirazın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet bulunmadığı anlaşılmakla, kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki istem yerinde görüldüğünden, Kuşadası 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.01.2014 gün ve 2013/295 Esas, 2014/44 sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara karşı yapılan itirazın kabulü ve kararın kaldırılmasına ilişkin mercii Söke 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.03.2014 gün ve 2014/191 değişik iş sayılı kararının CMK’nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde ikmaline, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01.12.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.