Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2014/17553 E. 2015/32289 K. 29.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/17553
KARAR NO : 2015/32289
KARAR TARİHİ : 29.12.2015

Tebliğname No : 11 – 2013/216201
MAHKEMESİ : Niğde 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 03/04/2013
NUMARASI : 2012/322 (E) ve 2013/141 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 14.10.2008 gün ve 49/219 sayılı kararında da açıklandığı üzere; Ceza Yargılamasının amacı, somut gerçeğin ortaya çıkarılması olup bunun için başvurulan kanıtlama araçlarından biri de belgelerdir. Yargılama makamları suç isnadı nedeniyle oluşan uyuşmazlığı çözümlerken ele geçirilen ve kendileri tarafından getirtilen ya da iddia ve savunma doğrultusunda sunulan belgelerin güvenilirliğini de denetlemek durumundadırlar. Güvenilirliğin denetlenebilmesi için, belgenin aslının veya bunun olanaklı olmaması halinde de aslına uygunluğu yetkili makam veya kişilerce onanmış örnek ya da kopyalarının dosyaya konulması gerekir. Yine Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 gün ve 232/250 sayılı kararında açıklandığı üzere, suça konu belgenin fotokopi olması durumunda hukuki sonuç doğurmaya elverişli nitelikte olmadığı, aslı bulunamayan evrakların aldatma kabiliyetlerinin bulunup bulunmadığı da tespit edilemediği, fiili iğfalin aldatma niteliğini göstermeyeceği cihetle; somut olayda sanığın çalışmayan eşi adına bankalardan kredi alabilmek için, eşinin ….. Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulunda çalışıyor gibi belgeler düzenleyerek eşi tarafından kredi başvurusunda bulunduğu iddia ve kabul olunan olayda, dosya kapsamından düzenlenen belgelerin aslına ulaşılamadığı, ancak belgeler ile kredi sözleşmesinin imzalanmış olduğunun anlaşılması karşısında; öncelikle aldatma yeteneğinin tespiti bakımından, ilgili bankadan aslının aynısıdır şerhi olan asıllarının celbedilip asıl ya da fotokopi olup olmadığı, bu tür başvurularda belgenin doğruluğunun araştırılması hususunun mutat olup olmadığının belirlenmesi, belgenin fotokopi olması ya da mutat olarak doğruluğunun araştırıldığının belirlenmesi halinde belgenin sahte olduğunun anlaşılacağının muhakkak olması nedeniyle, belgenin aldatma niteliğini haiz bulunmadığının gözetilmesi, uygulamanın mutat olmadığının yani kuşku üzerine belgenin doğruluğunun sorulduğunun belirlenmesi durumunda; her bankanın kredi verme koşullarının farklı olduğu cihetle, krediyi veren Garanti Bankasından sanık tarafından bankaya ibraz edilen belgeler olmadan da kredi verilip verilemeyeceğinin sorularak, verilebileceğinin belirtilmesi durumunda eylemin faydasız sahtecilik kapsamında kalacağı gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi; yasaya aykırı,
2-5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 29.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.