YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/17179
KARAR NO : 2014/21454
KARAR TARİHİ : 11.12.2014
Tebliğname No : 11 – 2013/191742
MAHKEMESİ : Düzce 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 13/02/2013
NUMARASI : 2011/538 (E) ve 2013/82 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre sanıklar ile sanık R. A.. müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak:
1- Sanıklardan A.. İ.. hakkında sahte araç muayenesi yapmak suçundan açılan kamu davasında, UYAP ortamında yapılan araştırmada, benzer nitelikteki fiilleri nedeniyle mahkumiyetine karar verilmiş çok sayıda dosyası bulunduğu anlaşılmakla; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 22.04.2014 gün, 2013/11-397 Esas, 2014/202 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK’nun “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği de gözetilerek açıklanan ilkeler doğrultusunda sanığın fiillerinin her biri yenilenen kastla işlenmiş ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararının yerine getirilmesi amacıyla kanunun aynı hükmünü, kısa zaman aralıkları içerisinde, birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme tek suçu mu oluşturduğunun değerlendirilmesi açısından, bu dosya ile benzer nitelikteki, Düzce 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2009/736, 2010/485, 2010/883; Düzce 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2009/725, 2009/775, 2009/501; Düzce 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/29; Kdz. Ereğli Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/125 Esas sayılı dosyaları ile UYAP ortamından ve sair surette tespit edilebilecek derdest dosyaları birleştirilip, sonuçlanmış dosyaların varlığı halinde ise onaylı örnekleri alındıktan sonra, yargılamaların birlikte yürütülüp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi,
2- 5237 sayılı TCK’nun 43. maddesine göre ‘Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup; aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı cihetle, motorlu araç trafik belgeleri üzerindeki muayene işlemlerinin farklı tarihlerde düzenlendiğine dair de delil bulunmadığının anlaşılması karşısında, muayene işlemlerinin aynı anda mı farklı zamanlarda mı yapıldığı araştırılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, sanıkların eylemlerinin zincirleme tek suç olarak kabulüyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- Yıl olarak belirlenen sonuç hapis cezasının 2 yıl 1 ay yerine, 1 yıl 13 ay olarak belirlenmesi,
4- 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanıklar ile sanık Rıdvan Arslan müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanıkların ceza miktarı itibariyle kazanılmış haklarının korunmasına, 11.12.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.