Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2014/16845 E. 2015/31925 K. 17.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/16845
KARAR NO : 2015/31925
KARAR TARİHİ : 17.12.2015

Tebliğname No : 11 – 2013/179249
MAHKEMESİ : Uşak 1.Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 07/02/2013
NUMARASI : 2012/285 (E) ve 2013/55 (K)
SUÇ : Özel belgede sahtecilik

Tayin edilen cezadan TCK’nun 31/3 maddesi gereğince indirim yapılırken oranın 1/6 olarak gösterilmesi indirim sonucu belirlenen ceza doğru olduğundan mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası kabul edilmiş ve suça konu belgenin akıbeti hakkında da mahallinde karar verilmesi olanaklı görülmüştür.
1- Katılan vekilinin, 07/02/2013 tarihinde tefhim edilen hükmü, karar tarihinde yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 310. maddesinde belirlenen bir haftalık yasal süre geçtikten sonra 18/04/2013 tarihinde temyiz ettiği anlaşıldığından vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2- Suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre suça sürüklenen çocuk müdafinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak:
a) 5237 sayılı TCK’nun 51/7. maddesinde “hükümlünün deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hâkimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin” belirtilmesi karşısında; mahkemece “…denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde cezasının tamamının infaz edileceğinin ihtarına..” karar verilerek infazı kısıtlayacak şekilde hüküm kurulması,
b) Suç tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olan sanık hakkında tayin edilen kısa süreli hapis cezasının miktarı itibarıyla 5237 sayılı TCK’nun 50/3. maddesi uyarınca seçenek yaptırımlara çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi, yasaya aykırı
c) Hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin – 2. fıkrasındaki “İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez.” ve 5. fıkrasındaki “Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz” hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, erteleme yönünden kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 17.12.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.