Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2014/16353 E. 2014/21090 K. 08.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/16353
KARAR NO : 2014/21090
KARAR TARİHİ : 08.12.2014

Tebliğname No : KYB – 2014/230945

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 10/06/2014 gün ve 2014-11680/40041 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 23/06/2014 gün ve KYB.2014/230945 sayılı ihbarnamesi ile;
Mühür bozma suçundan sanık F.. Ö..’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 203/1 ve 62. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair, Bakırköy 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/11/2010 tarihli ve 2009/1158 Esas, 2010/585 sayılı kararını müteakip, 29/11/2010 tarihinde işlediği kasıtlı suç nedeniyle Bakırköy 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/03/2012 tarihli ve 2011/86 Esas, 2012/123 sayılı ilamı ile hükümlülüğüne karar verilip, kararın kesinleşmesinden sonra mahkemesince yapılan ihbar üzerine, 5271 sayılı Kanun’un 231/11. maddesi gereğince sanık hakkındaki 5 ay hapis cezasına ait açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına ilişkin, aynı Mahkemenin 20/04/2012 tarihli ve 2009/1158 Esas, 2010/585 sayılı ek kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;
Bakırköy 9. Asliye Ceza Mahkemesince dosya üzerinden yapılan değerlendirme sonucunda bir hüküm kurulmaksızın yalnızca ilk hükmün açıklanmasına karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. fıkrasında yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, mahkemece duruşma açılarak, sanığın celp edilmesi, varsa diyecekleri sorulup, anılan fıkra uyarınca değerlendirme yapıldıktan sonra denetime olanak sağlayacak şekilde hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, ilk hükmün açıklanması şeklinde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; sanık hakkında önceden verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlediği belirtilerek mahkemeye ihbarda bulunulması üzerine, duruşma açmadan dosya üzerinde karar vermek suretiyle savunma hakkının kısıtlandığı cihetle, kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki istem yerinde görüldüğünden, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına ilişkin Bakırköy 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.04.2012 gün ve 2009/1158 Esas, 2010/585 sayılı ek kararının CMK’nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde ikmaline, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.12.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.