YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/16345
KARAR NO : 2014/18739
KARAR TARİHİ : 10.11.2014
Tebliğname No : KYB – 2014/216101
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 27.05.2014 gün ve 2014/10576/36638 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 23.06.2014 gün ve KYB 2014/216101 sayılı ihbarnamesi ile;
Mühür bozma suçundan sanık E.. T..’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 203/1, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 3.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Sivas 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/06/2013 tarihli ve 2012/440 esas, 2013/475 sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;
Benzer bir olay nedeniyle Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 30/10/2013 tarihli ve 2012/11480 esas, 2013/15670 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, mühür bozma suçunun oluşması için kanun veya yetkili makamların emri uyarınca mühür konulması gerektiği, elektrik dağıtımı yapan özel şirketlerce yapılacak mühürlemelerin ihlali durumunda anılan suçun oluşmayacağı cihetle, somut olayda, suç tarihi itibariyle elektrik dağıtım ve satışını yapan şirketin kamu kurumu niteliğinde bulunup bulunmadığının araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; 18.03.2011 tarihli mühür bozma tutanağına konu 30.09.2010 tarihli mühürleme işlemini gerçekleştiren katılan Ç. Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi’nin mühürleme tarihinden önce 31.08.2010 tarihinde özelleştirilmesi nedeniyle, lisans sahibi özel şirket görevlileri tarafından yapılan bu mühürleme işlemine aykırı davranışta, 5237 sayılı TCK’nun 203. maddesinde düzenlenen “mühür bozma” suçunun unsurlarının oluşmayacağı anlaşılmakla; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki istem yerinde görüldüğünden, Sivas 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.06.2013 gün ve 2012/440 Esas, 2013/475 sayılı kararının CMK’nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre aynı maddenin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca karar verilmesi mümkün görüldüğünden, yüklenen suç unsurları itibariyle oluşmadığından sanığın beraatine, cezanın çektirilmemesine, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.11.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.