Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2014/15686 E. 2014/21091 K. 08.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/15686
KARAR NO : 2014/21091
KARAR TARİHİ : 08.12.2014

Tebliğname No : KYB – 2014/225169

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 06.06.2014 gün ve 2014-11449/39211 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 17.06.2014 gün ve KYB. 2014/225169 sayılı ihbarnamesi ile;
Resmi ve özel belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından şüpheliler H.. A.., B.. C.., A.. E.., N. Yıldıran, Y.. K.. ve N.. Y.. haklarında yapılan soruşturma sonucunda İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 06/12/2013 tarihli ve 2012/57679 soruşturma, 2013/62363 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 28/02/2014 tarihli ve 2014/641 değişik iş sayılı kararı kapsayan dosyanın incelenmesinde;
Şüpheliler haklarında resmi ve özel belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından dolayı yapılan soruşturmada, şikâyete konu eylemler hakkında yürütülen soruşturma neticesinde suç oluşmadığından bahisle İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca 06/12/2013 tarihli ve 2012/57679 soruşturma, 2013/62363 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, şüpheliler hakkındaki iddiaların araştırılmadığı, ortada 5271 sayılı Kanun’a uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Kanun’un 160. maddesi ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu,
Dosya kapsamına göre; öncelikle şüpheli N. Y..’a, dosya içinde sureti bulunan 06.04.2012 tarihli ‘taahhütname’ başlıklı belgeye karşı diyeceklerinin sorulması, inkarı ve aslının temini halinde el yazısı ve imza incelemesi yaptırılması, kapsamlı bir soruşturma ile, şüphelilerin müştekiye ait işyerinde gerçekten çalışıp çalışmadıkları husususun belirlenmeye çalışılması bu bağlamda adı geçenlere aylık ücret ödenip ödenmediğinin şirket kayıtlarından araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma sonucu şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmakla; müşteki vekili tarafından yapılan itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet bulunmadığı cihetle, kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 06.12.2013 gün ve 2012/57679 soruşturma, 2013/62363 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 28.02.2014 gün ve 2014/641 değişik iş sayılı kararının CMK’nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde ikmaline, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 08.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.