Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2014/15375 E. 2016/35 K. 11.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/15375
KARAR NO : 2016/35
KARAR TARİHİ : 11.01.2016

Tebliğname No : 11 – 2013/139724
MAHKEMESİ : İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 19/03/2013
NUMARASI : 2012/1268 (E) ve 2013/186 (K)
SUÇ : Özel belgede sahtecilik

I) Suça konu 30.12.2010 tarihli abonelik sözleşmesi ile aynı tarihli 8.. referans numaralı numara taşıma talep formunun, sanığın yetkilisi olduğu Ş.. İletişim isimli işyerinde düzenlenmesi, işlem sırasında müştekiye ait kayıp nüfus cüzdanı fotokopisinin kullanılması, 26/01/2012 tarihli ekspertiz raporunda “30/12/2010 tarih ve 8…referans numaralı talep formu üzerindeki el yazıları ve imza ile 30/12/2010 tarihli 4 sayfalık abonelik sözleşmesindeki siyah renk mürekkepli kalemle yazılmış el yazıları ve imzaların sanığın elİ mahsulü olduğu, 30/12/2010 tarihli 4 sayfalık abonelik sözleşmesindeki mavi renk mürekkepli el yazıları ile irtibat tespit edilemediği” belirtildiği halde 12/12/2012 tarihli bilirkişi raporunda, abonelik sözleşmesi ile 8427091 referans numaralı taşıma talep formundaki mavi renk kalem ile yazılmış el yazılarının sanığın eli mahsulü oldukları ancak inceleme konusu sözleşme ve talep formundaki diğer el yazıları ve abone imzaları ile sanığın mevcut mukayese yazı ve imzaları arasında ilgi kurulamadığının belirtilmiş olması karşısında; her iki rapor arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde Adli Tıp Kurumundan rapor alınarak, sözleşme ve talep formu ekinde yer alan nüfus cüzdanı fotokopisindeki fotoğrafın müştekiye ait olup olmadığı müştekiden sorulup; toplanan tüm deliller değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulması, yasaya aykırı,
II) Suçun sübutu halinde, hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan aynı Kanunun 56. maddesinin 4. fıkrasındaki “Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz” ve 5. fıkrasındaki “Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz” hükümleri ve TCK’nun 7. maddesi karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunup lehe olan ve ön ödeme önerisi gerektiren sanığın eyleminin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.