Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2014/1431 E. 2014/2408 K. 12.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/1431
KARAR NO : 2014/2408
KARAR TARİHİ : 12.02.2014

Tebliğname No : 11 – 2013/394867
MAHKEMESİ : Konya 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 11/05/2009
NUMARASI : 2007/342 (E) ve 2009/615 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik

Gerekçeli karar başlığında 30.08.2004 olarak yanlış yazılan suç tarihinin, suça konu bononun icra takibine konulduğu 10.10.2005 olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
1- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141, 5271 sayılı CMK’nun 34 ve 230. maddeleri uyarınca Yargıtay denetimine olanak sağlayacak biçimde kararın CMK’na göre hüküm fıkrasında bulunması zorunlu unsurları taşıması, kararın gerekçesinde CMK’nun 230. maddesi uyarınca suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi, savunmada ileri sürülen hususlar ile hükme esas alınan ve reddedilen delillerin tartışılıp değerlendirilmesi, yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun açık olarak gerekçeye yansıtılması gerektiği nazara alınmadan iddia, savunma, delillerin tartışılması ve gerekçe bölümlerinden yoksun karar verilmesi,
2- Sanığın aşamalardaki savunmalarında, katılana birden fazla araba sattığını, elden borç para verdiğini, ayrıca kendi evinde kiracı olarak oturan katılandan birikmiş kira alacağının olduğunu, katılandan olan alacaklarının toplamının suça konu bononun bedeli olan 2.800,00 TL’nin çok üzerinde olduğunu beyan etmesi, katılan tarafından dosyaya ibraz edilen “ibranamenin” de suç tarihinden sonra 27.10.2005’te düzenlendiğinin anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenebilmesi bakımından, suç tarihi olan 10.10.2005’ten önce sanığın katılandan alacaklı olup olmadığının, alacaklı ise miktarı ile ödenip ödenmediği araştırılıp tespit edilerek eylemin 5237 sayılı TCK’nun 211. maddesi kapsamında “bir hukuki ilişkiye dayanan alacağın ispatı amacıyla resmi belgede sahtecilik” suçunu oluşturup oluşturmayacağının karar yerinde değerlendirilip tartışılması gerektiği gözetilmeden eksik soruşturma sonucu yazılı şekilde mahkumiyet hükmü tesis edilmesi,
3- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 gün ve 2008/250-13 sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nun 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan zarar kavramının, kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dâhil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, üzerinde tahrifat yapılarak sahte hale getirilen bononun icra takibine konulmak suretiyle gerçekleştirildiği kabul edilen eylemde, engel sabıkası bulunmayan, hakkında takdiri indirim maddesi uygulanıp, yargılama aşamasındaki tutum ve davranışları nedeniyle tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede oluşan olumlu kanaat nedeniyle cezası ertelenen sanık hakkında, eylemi sonucu ne gibi somut zarar oluştuğu da irdelenip gerekçeye yansıtılmadan, “katılanın suçtan kaynaklanan zararını karşılamadığı ve sabıka kaydında 4616 sayılı Kanuna göre erteli ilamı bulunduğundan bahisle” CMK’nun 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
4- 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (a), (b), (d), (e) bentlerinde yer alan hak yoksunluklarının hapis cezasının infazının tamamlanıncaya kadar, (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilen hükümlünün kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.02.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.