Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2014/13019 E. 2014/13257 K. 03.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/13019
KARAR NO : 2014/13257
KARAR TARİHİ : 03.07.2014

Tebliğname No : KYB – 2014/173059

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 24.04.2014 gün ve 2014-8452/28555 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 20.05.2014 gün ve KYB 2014/173059 sayılı ihbarnamesi ile;
Ödeme şartını ihlâl suçundan sanık M.. Ö..’ın, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 340. maddesi uyarınca 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair Ankara 13. İcra Ceza Mahkemesinin 03/04/2013 tarihli ve 2012/488 esas, 2013/77 sayılı kararına yönelik sanık müdafii tarafından yapılan itiraza ilişkin olarak sanık hakkında verilen mahkûmiyet kararının ortadan kaldırılmasına dair Ankara 13. icra Ceza Mahkemesinin 23/09/2013 tarihli ve 2012/488 esas. 2013/77 sayılı ek kararına şikâyetçi vekili tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin Ankara 14. icra Ceza Mahkemesinin 24/01/2014 tarihli ve 2014/18 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;
Dosya kapsamına göre;
1- 2004 sayılı İcra ve iflas Kanunu’nun 340. maddesinde yer alan, “111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez.” şeklindeki düzenleme karşısında, borçlunun ödeme şartını ihlali kabahatinin, borcun taksite bağlamış olması halinde ilk taksitin ödenmemesi ile oluşacağı, eylemin temadi eden niteliğine göre alacaklı tarafın ödenmeyen son taksit tarihinden itibaren aynı Kanun’un 347. maddesinde belirtilen süre içinde şikayet hakkını kullanabileceği, alacaklının şikayeti üzerine eylemin sabit görülmesi halinde kabahatin üç aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılacağı, kabahatlinin borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı ödemesi halinde cezanın düşeceği ancak ödemeyi tekrar kesmesi halinde, aynı borç için, cezasının infaz edilen kısmı üç ayı geçmemek koşuluyla yeniden tazyik hapsi ile cezalandırılması gerekeceği ilkeleri nazara alındığında, icra takibinin ve şikâyetin devam ettiği, borcun düşürülmediği, sanık müdafii tarafından yapılan itirazın süresinde olmadığı, bu itibarla verilen ve kesinleşen hapsen tazyik kararının itiraz yöntemi ile itiraz inceleyecek mercii dışında aynı mahkemece ortadan kaldırılması yasal olarak mümkün olmadığı gibi daha önce aynı ödeme taahhüdü ile ilgili şikâyet yokluğu nedeni ile verilen düşme kararları, sonraki şikâyet hakkını ortadan kaldırmadığı hâlde yazılı gerekçe ile mahkûmiyet kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesinde,
2- Anayasa’nın 40/2, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 34/2, 231/2, 232/6 ve 291/1-2. maddeleri uyarınca karar ve hükümlerde, başvurulabilecek kanun yolu, süresi, sürenin ne zaman başlayacağı, mercii, başvuru şekli ve kanun yollarına başvurulmadığı takdirde hükmün kesinleşeceğinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesinin gerekmesi karşısında, usul ve yasaya uygun olmayan şekilde verilen mahkumiyet kararının ortadan kaldırılmasına ilişkin ek kararına şikayetçi vekili tarafından öğrenme sonucu süresinde yapılan itirazın bu yönden ve ödeme taahhüdüne yönelik ise esastan inceleme neticesine göre, kabahatlinin hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilerek itirazın kabulü gerektiği hâlde merciince yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeksizin reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre, kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki 1 no’lu düşünce yerinde görüldüğünden, 2 no.lu istemin tartışılmasında hukuki yarar görülmemiş olup, Ankara 14. İcra Ceza Mahkemesinin 24.01.2014 tarih ve 2014/18 Değişik İş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi uyarınca aleyhe sonuç doğurmamak üzere BOZULMASINA, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.