YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/13014
KARAR NO : 2014/13251
KARAR TARİHİ : 03.07.2014
Tebliğname No : KYB – 2014/182797
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 05.05.2014 gün ve 2014/8857-30083 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 21.05.2014 gün ve KYB. 2014/182797 sayılı ihbarnamesi ile;
Ödeme şartını ihlal suçundan sanık N.. G.. hakkında yapılan yargılama sonucunda beraatine dair Bolu 1. İcra Ceza Mahkemesinin 24/10/2013 tarihli ve 2013/607 esas, 2013/1172 sayılı kararına yönelik itirazın kabulü ile beraat kararının kaldırılmasına, sanığın 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına ilişkin Bolu 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/11/2013 tarihli ve 2013/632 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.2.2001 tarihli ve 2001/8-19 esas ve 2001/26 sayılı kararında da belirtildiği üzere, taahhüdü ihlal suçunun oluşabilmesi için ödenecek toplam miktarın rakamsal olarak belirlenmesi, tarafların belirlenen bu miktar üzerinde icap ve kabulde bulunmasının zorunlu olduğu, bu miktar belirlenmediğinde hangi miktar için taahhütte bulunulduğu ve kabulün de hangi miktara göre yapıldığı saptanamayacağından, ödeme koşulunun ihlali halinde cezai sorumluluk doğmayacağı, somut olayda 14/02/2013 tarihli taahhüt tutanağında borç miktarının gerçekte 7.154,83 Türk lirası olmasına rağmen borçlu aleyhine olacak şekilde 7.166,68 Türk lirası olarak fazla hesaplandığı, ödeme taahhüdünün hukuken geçerli olmadığı,
2- Borçlu sanığa ödeme emrinin tebliğine dair 18/12/2012 tarihli tebligatın, hukuki denetime elverişle geçerli bir adresin yazılmamasından ötürü 7201 sayılı Tebligat Kanununun 9 ve 23. maddesindeki şartları taşımadığından dolayı geçersiz olduğu,
3- Borçlu sanığa taahhüdü kabul muhtırasının tebliğine dair 22/02/2013 tarihli tebligatın, fabrika adresi olması nedeniyle 7201 sayılı Tebligat Kanununun 18. maddesine göre yapılması gerekirken bu duruma aykırı yapılan tebligatın da geçersiz olduğu,
Bu durumda atılı suçun oluşmadığı gözetilmeden itirazın reddi yerine yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre, ihbarnamedeki düşünceler yerinde görüldüğünden, Bolu 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.11.2013 tarih ve 2013/632 Değişik İş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu konuda CMK’nun 309/4-d maddesi gereğince karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında hükmolunan tazyik hapsi cezasının çektirilmemesine, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.