YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/12392
KARAR NO : 2014/14571
KARAR TARİHİ : 10.09.2014
Tebliğname No : 11 – 2013/93781
MAHKEMESİ : Kayseri 6. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 08/11/2012
NUMARASI : 2011/210 (E) ve 2012/1242 (K)
SUÇ : Sahte fatura düzenlemek
Sanıklardan S.. Y..’ın yokluğunda verilen hükmün 10.12.2012 tarihli tebliğ işleminin, ‘tebliğ imkansızlığı sebebiyle mahalle muhtarı imzasına teslim edilip 2 no’lu haber kağıdının kapısına yapıştırıldığı ve komşusuna haber verildiği’ belirtilmek suretiyle yapıldığı, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21. maddesi ve muhatabın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun ne şekilde davranması gerektiğini düzenleyen Tebligat Tüzüğünün 28. maddesinin birinci fıkrasında; “Muhatap veya adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste bulunmazsa, tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu veya meclisi üyeleri, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp altını imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak kendisinin imzalaması gerekir.” hükmünü öngördüğü, bu itibarla; Tüzüğün 28. maddesinde öngörülen şekilde ve maddede belirtilen kişilere sorularak imzaları da alınmak suretiyle, şayet imzadan çekinmeleri halinde bu husus da belirtilerek; muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra geleceği tevsik edilmeden, Tebligat Kanunu’nun 21. maddesine göre yapılan tebligat işleminin geçersiz olduğu cihetle; sanık tarafından öğrenme üzerine verilen 31.01.2013 tarihli temyiz dilekçesinin süresinde kabulüyle yapılan incelemede;
1- Sanıkların 2009-2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenledikleri iddiası ile açılan davada; vergi tekniği ve inceleme raporlarında şirket yetkilisi olarak sanık A.. Y.. olduğu belirtilmişse de, dosya kapsamından şirket yetkilisinin belli olmadığı anlaşılmakla, bu husus ticaret sicili müdürlüğünden sorularak sanık S..Y..’ın şirket yetkilisi olmadığının tespiti halinde bu sanığın suça katıldığına dair somut delillerin nelerden ibaret olduğu, karar yerinde tartışılıp gösterilmeden eksik inceleme sonucu yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2- Kabule göre de;
2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçlarından açılan kamu davasında, her takvim yılındaki eylemlerin birbirinden bağımsız ve ayrı suçları teşkil edeceği ve aynı takvim yılında değişik zamanlarda düzenlenmiş faturalar nedeniyle TCK.nun 43. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi
Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca, ceza miktarı yönünden kazanılmış hakları saklı tutularak BOZULMASINA, 10.09.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.