Yargıtay Kararı 11. Ceza Dairesi 2014/11781 E. 2015/31829 K. 14.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/11781
KARAR NO : 2015/31829
KARAR TARİHİ : 14.12.2015

Tebliğname No : 11 – 2013/48811
MAHKEMESİ : Tokat 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 04/12/2012
NUMARASI : 2010/182 (E) ve 2012/806 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık

I- Sanıklar hakkında “Dolandırıcılık” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Toplanan deliller karar yerinde incelenip yüklenen suçun sübutu kabul, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı sebebin bulunmadığı, azaltıcı sebebin ise nitelik ve derecesi takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
II- Sanıklar hakkında “Resmi belgede sahtecilik” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarına gelince:
1- 5237 sayılı TCK’nun 43. maddesine göre “Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi” durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup; aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı cihetle, mağdur sanık S.. Y..’ın sanıklar A.. ve O…’dan almış olduğu toplamda on adet senedi, düzenleme tarihi olan 25.04.2009 tarihinde sattığı buğday karşılığında aldığını belirtmesi karşısında zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanamayacağı ancak birden çok sahte belgenin düzenlenmesi ve kullanılması olgusunun 5237 sayılı TCK’nun 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesi sırasında nazara alınabileceği gözetilmeden eksik incelemeyle yetinilip yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırı,
Kabule görede;
2- 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.