YARGITAY KARARI
DAİRE : 11. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/10832
KARAR NO : 2014/12623
KARAR TARİHİ : 26.06.2014
Tebliğname No : 11 – 2013/40578
MAHKEMESİ : Gemlik 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/02/2009
NUMARASI : 2007/142 (E) ve 2009/64 (K)
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, iftira
Yokluğunda verilen hükmün sanığa sorgusunda beyan ettiği adresinde 7201 sayılı Tebligat Kanununun 35. maddesi uyarınca 04.09.2009 tarihinde yapılan tebliğ işleminin daha önce adli mercilerce bu adrese usulüne uygun bir tebligat yapılmamış olması ve bu adresin işlem tarihi itibari ile yürülükteki hali ile 7201 sayılı Tebligat Kanununun 35/son maddesi kapsamında sayılan adreslerden bulunmaması karşısında yapılan tebligat usulsuz olduğundan mahkemenin temyiz isteminin reddine dair 24.02.2010 tarihli kararı kaldırılarak yapılan incelemede;
1. Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu motorlu araç trafik ve tecil belgeleri ile plakalar celp edilerek incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek şekilde belge aslılarının dosya içine konulması gerektiği gözetilmeden ve bu belgelerin iğfal kabiliyetinin ne şekilde oluştuğu da kararda tartışılıp değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2. Sanığın suç şüphesiyle yakalanması üzerine yapılan adli soruşturma sırasında herhangi bir belge ibraz etmeksizin ismini “M.. ve M.. oğlu .. İ..doğumlu İ.. D..” olarak bildirdiği, ancak polis ekipleri tarafından takip edilmesi nedeniyle gerçek isminin bilindiğinin 23.08.2006 tarihli arama ve el koyma tutunağından anlaşılması nedeniyle İ.. D.. hakkında soruşturma başlatılmaması ve eyleminde soruşturma başlatılmasına elverişli olmaması karşısında olayda aynı Yasanın 268/1. maddesi delaleti ile 267/1. maddesinde öngörülen “iftira” suçunun unsurları oluşmadığı gibi İ.. D.. adına düzenlenmiş bir belge bulunmaması nedeniyle TCK’nun 206/1. maddesinde tanımlanan suçun da gerçekleşmediği gözetilmeden mahkumiyete karar verilmesi,
3. Kabule göre de;
a. 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
b. Sahte plakaların dosyada delil olarak saklanması yerine müsaderesine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK. nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.06.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.